Almanya'nın en önemli şair ve yazarlarından biri kabul edilen Hans Magnus Enzensberger, kitabın çevirmeni Sezer Duru'nun deyişiyle "Bağımlı, öfkeli, dili çok iyi kullanan, acımasız bir toplumsal eleştiri getiren, sürekli yeni deneylere açık, dinamik bir ozan". Daha çocuk yaşta askere alınan Enzensberger, yapıtlarında savaşı ve sömürüyü uzun yıllar boyunca eleştirdi. Batı Almanya'da siyasal görüşleri, yaptığı yayınlar ve getirdiği eleştirilerle parlamento dışı muhalefetin kurucularından sayıldı. Norveç, Sovyetler Birliği, A.B.D., Küba ve İtalya H. M. Enzensberger'in uzun süreler yaşadığı ülkeler arasında. 1967 yılında Türkiye'yi de ziyaret eden yazarın Havana Duruşması adlı belgesel oyunu yurdumuzda yayınlanmış ve başarı ile uzun süre sahnelenmişti. Enzensberger'in başyapıtları arasında gösterilen Titanic'in Batışı ise, yazarın geçirdiği onca deneyimden sonra umutla bağlandığı bir çok şeyden yılması sonucunda ortaya çıkmış. Enzensberger, içinde yaşadığı toplumda gözlemlediği umutsuzluğu, kitlelerin çaresizliği ve gerilimini, sürekli ezilişleri, insanlık dramlarını ancak büyük bir şairin başarabileceği bir teknikle bir insanlık destanına dönüştürüyor.
Almanya'nın en önemli şair ve yazarlarından biri kabul edilen Hans Magnus Enzensberger, kitabın çevirmeni Sezer Duru'nun deyişiyle "Bağımlı, öfkeli, dili çok iyi kullanan, acımasız bir toplumsal eleştiri getiren, sürekli yeni deneylere açık, dinamik bir ozan". Daha çocuk yaşta askere alınan Enzensberger, yapıtlarında savaşı ve sömürüyü uzun yıllar boyunca eleştirdi. Batı Almanya'da siyasal görüşleri, yaptığı yayınlar ve getirdiği eleştirilerle parlamento dışı muhalefetin kurucularından sayıldı. Norveç, Sovyetler Birliği, A.B.D., Küba ve İtalya H. M. Enzensberger'in uzun süreler yaşadığı ülkeler arasında. 1967 yılında Türkiye'yi de ziyaret eden yazarın Havana Duruşması adlı belgesel oyunu yurdumuzda yayınlanmış ve başarı ile uzun süre sahnelenmişti. Enzensberger'in başyapıtları arasında gösterilen Titanic'in Batışı ise, yazarın geçirdiği onca deneyimden sonra umutla bağlandığı bir çok şeyden yılması sonucunda ortaya çıkmış. Enzensberger, içinde yaşadığı toplumda gözlemlediği umutsuzluğu, kitlelerin çaresizliği ve gerilimini, sürekli ezilişleri, insanlık dramlarını ancak büyük bir şairin başarabileceği bir teknikle bir insanlık destanına dönüştürüyor.