İki Dünya Savaşı sonrasında insan öznesinin gücüne ve dolayısıyla büyük söylemlerin gerçekleşmesine duyulan kuşku, tarihsel arka planı ve öznel yorumları dışlayan, tümüyle nesnel olma iddiasında olan bir yöntemi ortaya çıkartmış, çöküşe uğrayan modernlik projesi, göstergebilimin doğmasına katkıda bulunmuştur. Tiyatro göstergebilimi ise, sahnelemenin tiyatro metninden bağımsız, özgül bir yapı içinde değerlendirilmesini sağlamış ve daha önce tiyatro üzerine yapılan değerlendirmelerin izlenimciliğine karşı, bilimsel bir değerlendirme çabasıyla tiyatro bilimini meşru bir bilim dalı olarak geliştirmiştir. Sahneleme çözümlemelerinin, çok fazla kayda alınmayan sahnelemelerin tarihsel kaydını oluşturuyor olması açısından da tiyatro biliminin amaçlarından birisi, yaşama ayna tutup tarihsel bir bellek oluşturarak eleştirel bir yöntem oluşturmaktır. Ancak tiyatro göstergebilimini günümüz açısından değerlendirmek, ancak genel bir yapısalcılık ve göstergebilim eleştirisi dahilinde mümkündür. Elinizdeki kitap da işte bu yöntemin olanaklarını araştırmaya dönük, tiyatroyla ilgili reji, oyunculuk, dramaturji, eleştiri vs. gibi alanlara yeni başlayanlar ve bu konuda var olan çalışmaları için kaynak sıkıntısı çekenler için oldukça iyi bir araç çantası oluşturmaktadır.
İki Dünya Savaşı sonrasında insan öznesinin gücüne ve dolayısıyla büyük söylemlerin gerçekleşmesine duyulan kuşku, tarihsel arka planı ve öznel yorumları dışlayan, tümüyle nesnel olma iddiasında olan bir yöntemi ortaya çıkartmış, çöküşe uğrayan modernlik projesi, göstergebilimin doğmasına katkıda bulunmuştur. Tiyatro göstergebilimi ise, sahnelemenin tiyatro metninden bağımsız, özgül bir yapı içinde değerlendirilmesini sağlamış ve daha önce tiyatro üzerine yapılan değerlendirmelerin izlenimciliğine karşı, bilimsel bir değerlendirme çabasıyla tiyatro bilimini meşru bir bilim dalı olarak geliştirmiştir. Sahneleme çözümlemelerinin, çok fazla kayda alınmayan sahnelemelerin tarihsel kaydını oluşturuyor olması açısından da tiyatro biliminin amaçlarından birisi, yaşama ayna tutup tarihsel bir bellek oluşturarak eleştirel bir yöntem oluşturmaktır. Ancak tiyatro göstergebilimini günümüz açısından değerlendirmek, ancak genel bir yapısalcılık ve göstergebilim eleştirisi dahilinde mümkündür. Elinizdeki kitap da işte bu yöntemin olanaklarını araştırmaya dönük, tiyatroyla ilgili reji, oyunculuk, dramaturji, eleştiri vs. gibi alanlara yeni başlayanlar ve bu konuda var olan çalışmaları için kaynak sıkıntısı çekenler için oldukça iyi bir araç çantası oluşturmaktadır.