Belleği, bireysel olmaktan çok kültürel bir yetenek olarak ele alan bu kitap, yazıya ve kaydetmeye dayalı olmayan pratiklerin, gelenekler içinde nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını açıklamaktadır. Kültürel bir beceri olarak bellek (toplumsal bellek) üzerine yapılan çalışmaların çoğu, yaşananların kayda geçirilmiş biçimiyle aktarılması üzerinde odaklaşır. Connerton ise bedene uyarlanmış, yani bedenle bütünleştirilmiş diye nitelediği pratikler üzerinde yoğunlaşmakta; günümüzde ağırlıkta olan yazınsal metinler konusunun, genelde toplumsal pratiklerin bir eğretilemesi olarak kabul edilebileceği görüşünü sorgulamaktadır. Yazar, geçmişin imgelerinin ve anımsanan bilgisinin, törensel uygulamalar kanalıyla aktarılıp sürdürüldüğünü, dolayısıyla uygulayımsal belleğin bedensel olduğunu ileri sürmektedir. Bedensel toplumsal bellek, toplumsal belleğin temel yönünü oluşturmasına karşın, konunun, günümüze dek son derece savsaklanmış bir yanıdır.Connerton bu çalışmasında Yahudi yortuları, Hıristiyan törenleri, Şiilerin Muharrem yas törenlerini örnek gösterdiği anma törenleri olgusuna da değinmekte, ayrıca törenlerin geleneksel toplumların tekelinde olmadığını göstermektedir. Bu yolda, yoğun bir Nazi tören takvimi etkinliklerinin listesini verip kapitalist burjuva toplumlarında icat edilen çağdaş törenlere geçmektedir.
Belleği, bireysel olmaktan çok kültürel bir yetenek olarak ele alan bu kitap, yazıya ve kaydetmeye dayalı olmayan pratiklerin, gelenekler içinde nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını açıklamaktadır. Kültürel bir beceri olarak bellek (toplumsal bellek) üzerine yapılan çalışmaların çoğu, yaşananların kayda geçirilmiş biçimiyle aktarılması üzerinde odaklaşır. Connerton ise bedene uyarlanmış, yani bedenle bütünleştirilmiş diye nitelediği pratikler üzerinde yoğunlaşmakta; günümüzde ağırlıkta olan yazınsal metinler konusunun, genelde toplumsal pratiklerin bir eğretilemesi olarak kabul edilebileceği görüşünü sorgulamaktadır. Yazar, geçmişin imgelerinin ve anımsanan bilgisinin, törensel uygulamalar kanalıyla aktarılıp sürdürüldüğünü, dolayısıyla uygulayımsal belleğin bedensel olduğunu ileri sürmektedir. Bedensel toplumsal bellek, toplumsal belleğin temel yönünü oluşturmasına karşın, konunun, günümüze dek son derece savsaklanmış bir yanıdır.Connerton bu çalışmasında Yahudi yortuları, Hıristiyan törenleri, Şiilerin Muharrem yas törenlerini örnek gösterdiği anma törenleri olgusuna da değinmekte, ayrıca törenlerin geleneksel toplumların tekelinde olmadığını göstermektedir. Bu yolda, yoğun bir Nazi tören takvimi etkinliklerinin listesini verip kapitalist burjuva toplumlarında icat edilen çağdaş törenlere geçmektedir.