Fransada yaşayan Afgan yazarın ilk romanı, 22 dilden sonra, sonunda Türkçede. Sovyet işgali sırasında işçi bir baba. Oğlu ve babası arasındaki ilişkilerden yola çıkarak, işgali ve insan üzerindeki etkilerini anlatan bir kısa roman. Yirmi iki ülkeden sonra şimdi de Türkçede... Sovyet işgali altındaki Afganistanda bombalanan bir köy... Yıkılmış evler... Ölüler, yaralılar... Dağılmış aileler... Köyün erkeklerinden Murad uzakta bir madende çalışıyor. Bombardımanın ardından ailesinden sadece babası ve beş yaşındaki oğlu sağ kalmış. Toprak ve Küller, bu dede ile torunun Murada ulaşmak için çıktıkları hüzünlü yolculuğun hikayesi. Toprak ve küller, hem bir film gibi kare akışı hem de izleyicisinin yüreğine seslenişiyle onu derhal içine alan bir roman... Sesleri kaybeden torun, acılarıyla sorumluluğu arasında sıkışmış dede ve diğer yan karakterlerle, yazarın ezilen insanın kaderine yaktığı bir ağıt.
Fransada yaşayan Afgan yazarın ilk romanı, 22 dilden sonra, sonunda Türkçede. Sovyet işgali sırasında işçi bir baba. Oğlu ve babası arasındaki ilişkilerden yola çıkarak, işgali ve insan üzerindeki etkilerini anlatan bir kısa roman. Yirmi iki ülkeden sonra şimdi de Türkçede... Sovyet işgali altındaki Afganistanda bombalanan bir köy... Yıkılmış evler... Ölüler, yaralılar... Dağılmış aileler... Köyün erkeklerinden Murad uzakta bir madende çalışıyor. Bombardımanın ardından ailesinden sadece babası ve beş yaşındaki oğlu sağ kalmış. Toprak ve Küller, bu dede ile torunun Murada ulaşmak için çıktıkları hüzünlü yolculuğun hikayesi. Toprak ve küller, hem bir film gibi kare akışı hem de izleyicisinin yüreğine seslenişiyle onu derhal içine alan bir roman... Sesleri kaybeden torun, acılarıyla sorumluluğu arasında sıkışmış dede ve diğer yan karakterlerle, yazarın ezilen insanın kaderine yaktığı bir ağıt.