Artun Ünsal, Türkiye futbolundaki şiddeti, çok geniş bir bakış açısından ele alıyor. Her şeyden önce, bu oyunun ve onun toplumsal ortamının bünyesinde barındırdığı şiddet potansiyelini gözardı etmeden... ve konuyu polisiye bakış açısına sıkıştırmadan. Sorunun ciddiyetini bilerek, ama ihtiyatlı iyimserliği yitirmeden... Futbol dünyasındaki şiddet sorununun dünyada izlediği seyre ve Türkiyedeki tarihsel gelişmesine bakıldığında, kilit önemde bir olgu gösteriyor kendini: Dev adımlarla ilerleyen ticarîleşme süreci... kısacası oyunun endüstriye dönüşmesi. Artun Ünsal, bu süreç içinde şiddeti tetiklediği düşünülen bütün etmenleri uzun uzadıya sorguluyor: Güvenlik önlemleri ve polisin tutumu... Futbol yöneticileriyle fanatik grupların tehlikeli ilişkileri... Siyasal etkiler... Stad mimarisi, tribün yapısı, fizikî koşullar... Yetersiz ve etkisiz hukukî yaptırımlar... Özgüvensiz hakemler... Yıldızların, İmparatorların, Başkanların asabiyeti... Sansasyon peşindeki medya...Ve yine uzun uzadıya, Türkiyenin taraftar kültürünü inceliyor Ünsal: Karizmatik amigolardan reislere, internetteki taraftar forumlarına uzanan profil değişimine, burjuvalaşma eğilimine bakıyor. Bu tarihsel ve sosyolojik bakış çerçevesinde, yeşil (ve toprak!) sahanın etrafındaki şiddetin ayrıntılı bir dökümünü de sunuyor.Futbol dünyamıza ve aslında futbol dünyamız üzerinden tüm yaşam dünyamıza tutulmuş kocaman bir ayna bu kitap.
Artun Ünsal, Türkiye futbolundaki şiddeti, çok geniş bir bakış açısından ele alıyor. Her şeyden önce, bu oyunun ve onun toplumsal ortamının bünyesinde barındırdığı şiddet potansiyelini gözardı etmeden... ve konuyu polisiye bakış açısına sıkıştırmadan. Sorunun ciddiyetini bilerek, ama ihtiyatlı iyimserliği yitirmeden... Futbol dünyasındaki şiddet sorununun dünyada izlediği seyre ve Türkiyedeki tarihsel gelişmesine bakıldığında, kilit önemde bir olgu gösteriyor kendini: Dev adımlarla ilerleyen ticarîleşme süreci... kısacası oyunun endüstriye dönüşmesi. Artun Ünsal, bu süreç içinde şiddeti tetiklediği düşünülen bütün etmenleri uzun uzadıya sorguluyor: Güvenlik önlemleri ve polisin tutumu... Futbol yöneticileriyle fanatik grupların tehlikeli ilişkileri... Siyasal etkiler... Stad mimarisi, tribün yapısı, fizikî koşullar... Yetersiz ve etkisiz hukukî yaptırımlar... Özgüvensiz hakemler... Yıldızların, İmparatorların, Başkanların asabiyeti... Sansasyon peşindeki medya...Ve yine uzun uzadıya, Türkiyenin taraftar kültürünü inceliyor Ünsal: Karizmatik amigolardan reislere, internetteki taraftar forumlarına uzanan profil değişimine, burjuvalaşma eğilimine bakıyor. Bu tarihsel ve sosyolojik bakış çerçevesinde, yeşil (ve toprak!) sahanın etrafındaki şiddetin ayrıntılı bir dökümünü de sunuyor.Futbol dünyamıza ve aslında futbol dünyamız üzerinden tüm yaşam dünyamıza tutulmuş kocaman bir ayna bu kitap.