Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamının gündemini meşgul eden en önemli konulardan bınsı olan kamu yönetiminde reform çalışmaları, Türk Kamu yönetiminin de pek yabancı olduğu bir olgu değildir. Başka bir deyişle, ülkemizde idari reform tartışmaları tarihsel olarak değerlendirildiğinde köklü ve uzun bir geçmişe sahip olduğu söylenebilir. Gerçekten de Türkiyede idareyi geliştirme, yeniden düzenleme, modernleşme ya da idari reform çabalan, Osmanlı Devletinden bu yana sürekli gündemde olan ve uzun tarihi geçmişe sahip bir konudur. Ancak tarihi süreç içerisinde konu ele alındığında tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiyede de; 1980den sonra ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel ve özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, idarenin yeniden yapılandırılması ya da idari reformu ihtiyaç olmaktan çıkartıp bir zorunluluk haline dönüştürmüştür. Çünkü söz konusu alanlarda ortaya çıkan değişim ve gelişmeler ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu sektöründe, özel sektörde, sivil toplum kuruluşlarında ve bireylerin günlük yaşantısında kullanılmaya başlaması, başta devletin yapısı ve işlevi olmak üzere birey ve toplumların da yapısal ve zihniyet olarak değişim ve dönüşmesine neden olmuştur.
Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamının gündemini meşgul eden en önemli konulardan bınsı olan kamu yönetiminde reform çalışmaları, Türk Kamu yönetiminin de pek yabancı olduğu bir olgu değildir. Başka bir deyişle, ülkemizde idari reform tartışmaları tarihsel olarak değerlendirildiğinde köklü ve uzun bir geçmişe sahip olduğu söylenebilir. Gerçekten de Türkiyede idareyi geliştirme, yeniden düzenleme, modernleşme ya da idari reform çabalan, Osmanlı Devletinden bu yana sürekli gündemde olan ve uzun tarihi geçmişe sahip bir konudur. Ancak tarihi süreç içerisinde konu ele alındığında tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiyede de; 1980den sonra ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel ve özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, idarenin yeniden yapılandırılması ya da idari reformu ihtiyaç olmaktan çıkartıp bir zorunluluk haline dönüştürmüştür. Çünkü söz konusu alanlarda ortaya çıkan değişim ve gelişmeler ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu sektöründe, özel sektörde, sivil toplum kuruluşlarında ve bireylerin günlük yaşantısında kullanılmaya başlaması, başta devletin yapısı ve işlevi olmak üzere birey ve toplumların da yapısal ve zihniyet olarak değişim ve dönüşmesine neden olmuştur.