O, DAMDAKİ MİZAHÇI... Bundan çoook uzun yıllar önce, dibe vurmaya başlayan ülkesinin farkına varıp, kendini damlara atan, o gün bugündür, o dam senin, bu dam benim dolaşan mizah ustası Cihan Demirci, epeyce uzun (10 yıllık) bir aradan sonra DAMDAKİ MİZAHÇI kimliği taşıyan bir kitapla daha yeniden karşınızda... Ne demişti o dama ilk çıktığı anda: Ben bu dama atlamaya çıktım sanıyorsan yanılıyorsun sevgili halkım... Çünkü ben bu dama atlamaya değil, hiçbir şeyi atlamamaya çıktım!.. TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DÜŞMANI YOKTUR adlı bu kitap kendine hassas bir mizahın yaratıcısı olan Cihan Demircinin DAMDAKİ MİZAHÇI adlı deneme dizisindeki ikinci kitabıdır... Bu kitap kendini damlara atmak zorunda kalmış farklı bir mizahçının; Alma mizahçının ahını, dama çıkarır sonra mizahını dediği birbirinden çarpıcı, birbirinden sarsıcı, birbirinden vurucu deneme yazılarından yani kısacası; Türklük hallerinden oluşuyor... Bu kitaptaki damagojik yazılar Türk insanının aslında dışardan herhangi bir düşmana ihtiyacı olmadığını, en iyi düşmanın gene kendisi olduğunu gösterecek acılıkta ve akıcılıkta... Bize bizi, size sizi gösterecek, tokat kıvamında kara mizah yüklü bir kitap bu... (Tabii kendi yanlışlarını görmesini bilen yürekler için!..)
O, DAMDAKİ MİZAHÇI... Bundan çoook uzun yıllar önce, dibe vurmaya başlayan ülkesinin farkına varıp, kendini damlara atan, o gün bugündür, o dam senin, bu dam benim dolaşan mizah ustası Cihan Demirci, epeyce uzun (10 yıllık) bir aradan sonra DAMDAKİ MİZAHÇI kimliği taşıyan bir kitapla daha yeniden karşınızda... Ne demişti o dama ilk çıktığı anda: Ben bu dama atlamaya çıktım sanıyorsan yanılıyorsun sevgili halkım... Çünkü ben bu dama atlamaya değil, hiçbir şeyi atlamamaya çıktım!.. TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DÜŞMANI YOKTUR adlı bu kitap kendine hassas bir mizahın yaratıcısı olan Cihan Demircinin DAMDAKİ MİZAHÇI adlı deneme dizisindeki ikinci kitabıdır... Bu kitap kendini damlara atmak zorunda kalmış farklı bir mizahçının; Alma mizahçının ahını, dama çıkarır sonra mizahını dediği birbirinden çarpıcı, birbirinden sarsıcı, birbirinden vurucu deneme yazılarından yani kısacası; Türklük hallerinden oluşuyor... Bu kitaptaki damagojik yazılar Türk insanının aslında dışardan herhangi bir düşmana ihtiyacı olmadığını, en iyi düşmanın gene kendisi olduğunu gösterecek acılıkta ve akıcılıkta... Bize bizi, size sizi gösterecek, tokat kıvamında kara mizah yüklü bir kitap bu... (Tabii kendi yanlışlarını görmesini bilen yürekler için!..)