XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı önerirken; Türkçüler, ulusal devlet anlayışını savunuyorlardı. İşte Gökalpin Türkçülüğün Esasları kitabındaki yazıları, bu akımlara karşı ulus ve ulusal devlet görüşünün bir savunusudur. Türkçülüğün Esasları: Uluslaşmanın ve çağdaşlaşmanın gündemi...
******
Ziya Gökalp büyük bir düşünce adamıdır. Büyük düşünce adamları, toplumu etkiler. Fakat yeni ve karmaşık bir düşünce ürettikleri için de daima yanlış anlaşılma ve basmakalıp bir değerlendirme ile basite indirgenme tehlikesine maruz kalırlar. Toplum, büyük düşünce adamlarına ihtiyaç duyduğu dönemde onların ruhundan, tutkusundan ve kişisel özelliklerinden etkilenir. Ama sonradan gelenler o ruhu anlama ihtiyacını yeteri kadar duymadan, tasavvur dünyasında o tutkuyu kendileri de yaşamadan ve fikirlerin ayrıntılarına yeteri kadar dikkat etmeden o büyük düşünce adamına yaklaşırsa, basmakalıp övgüler, anlamsız saldırılar ortalığı kaplar ya da o büyük düşünce adamı görmezden gelinir. Düşüncenin verimliliği onun kişisel bir çeşni olmaktan kurtulmasıyla ve başka zihinlerle eleştirel işbirliği kurmasıyla mümkündür. Düşünceleri kendi köşelerinde kalmaktan kurtaracak bir düşünce geleneğine, eleştirel işbirliğine ihtiyaç vardır. Ziya Gökalp, kendi zamanında bunu yapmıştır. Bizim de onun fikirlerini birer müze eseri gibi saklamak yerine, o fikirlerle düşünmemiz ve gerektiğinde yeni fikirlere doğru ilerlememiz gerekiyor. Prof. Dr. Yılmaz ÖZAKPINAR
************
Türkçülüğün yurdumuzda ortaya çıkmasından önce Avrupada Türklükle ilgili iki hareket oluştu. Bunlardan birincisi Fransızca, Turquerte denilen, Türk hayranlığıdır. Türkiyede yapılan İpekii ve yün dokumalar, halılar, kilimler, çiniler, demirci ve marangoz İsleri, ciltçilerin, tezhipçilerin yaptıkları ciltler ve tezhipler, mangallar, şamdanlar vb. gibi Türk sanat eserleri çoktan Avrupadakİ sanatseverlerin dikkatini çekmişti. Bunlar, Türklerin eseri olan bu güzel şeyleri binlerce lira vererek toplarlar ve evlerinde bir Türk salonu veya Türk odası oluştururlardı. Bazıları da bunları başka milletlere ait güzel şeylerle birlikte, bibloları arasında sergilerdi.
************
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu döneminde, Devletimizin temelleri Ziya Gökalp (1876-1924) fikirleri üzerine inşa edilmiştir. Ziya Gökalpin , Türk Milliyetçiliği fikrini sistemleştirdiği eserleri, gençlerimize vatan ve millet sevgisi aşılar... Öğretmenseniz öğrencilerinize, ebeveynseniz çocuklarınıza güvenle tavsiye ediniz. (Arka Kapak)
************
Ziya Gökalp, Türk kültürünün ulusal nitelikler kazanması gerekliliği üzerinde önemle duran ve bu konuda özgün deneme ve araştırmalarıyla konuya yeni bir boyut getiren çağdaş düşünürlerimizdendir. Çağdaş düşüncelerden yararlanarak toplumumuza ulusçuluk bilincini aşılamış, toplumsal sorunlara bilimsel yöntemlerle çözüm yolları aramış, siyasal alanda da ulusal devlet kavramının ve olgusunun yerleşmesine büyük katkıda bulunmuştur. Türkçülüğün Esasları, düşünürümüzün işte bu konularda yazdığı özgün denemelerinden oluşmuş bir yaptıdır. Günümüz türkçesiyle hazırlanmış olan bu yapıtın, genç kuşakların görüş ve düşüncelerine ulusallaşma ve çağdaşlaşma yönünde bilinçli boyutlar kazandıracağı kanısındayız.
******
XX. yüzyılın başında Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük akımları birbirleriyle savaşım içindedir. Batıcılar, Batılı değerleri kabul etmiş uluslararası bir Osmanlı toplumu; ulusçuluğu reddeden İslâmcılar, ümmetçi ilkelere dayalı bir toplum yapısı önerirken; Türkçüler, ulusal devlet anlayışını savunuyorlardı. İşte Gökalpin Türkçülüğün Esasları kitabındaki yazıları, bu akımlara karşı ulus ve ulusal devlet görüşünün bir savunusudur. Türkçülüğün Esasları: Uluslaşmanın ve çağdaşlaşmanın gündemi...
******
Ziya Gökalp büyük bir düşünce adamıdır. Büyük düşünce adamları, toplumu etkiler. Fakat yeni ve karmaşık bir düşünce ürettikleri için de daima yanlış anlaşılma ve basmakalıp bir değerlendirme ile basite indirgenme tehlikesine maruz kalırlar. Toplum, büyük düşünce adamlarına ihtiyaç duyduğu dönemde onların ruhundan, tutkusundan ve kişisel özelliklerinden etkilenir. Ama sonradan gelenler o ruhu anlama ihtiyacını yeteri kadar duymadan, tasavvur dünyasında o tutkuyu kendileri de yaşamadan ve fikirlerin ayrıntılarına yeteri kadar dikkat etmeden o büyük düşünce adamına yaklaşırsa, basmakalıp övgüler, anlamsız saldırılar ortalığı kaplar ya da o büyük düşünce adamı görmezden gelinir. Düşüncenin verimliliği onun kişisel bir çeşni olmaktan kurtulmasıyla ve başka zihinlerle eleştirel işbirliği kurmasıyla mümkündür. Düşünceleri kendi köşelerinde kalmaktan kurtaracak bir düşünce geleneğine, eleştirel işbirliğine ihtiyaç vardır. Ziya Gökalp, kendi zamanında bunu yapmıştır. Bizim de onun fik... tümünü göster
Türkçülüğü sistemleştiren Ziya Gökalp'in gözünde gerçek Türkçülük öğrenilmek isteniyorsa ilk adres bu kitap 2. adres Nihal Atsız ...
okumakta geç kaldığım bir eser diye düşünüyorum. Atatürk'ün devrimlerini planlarken neden ilham aldığı kişilerden olduğunu daha iyi anladım. milliyetçiliğin kavramını bir de burada okuyun.....
Karton Cilt, Siyaset > Siyasal Akımlar , 2006 sayfa
175 tarihinde, Elips Kitap tarafından yayınlandı