Bu kitap, İlk çağdaş Türk milliyetçisi olan ve Türk milliyetçiliğini entelektüel bir bakış açısıyla ele alan Unutulan Adam Yusuf Akçuranın bundan 100 yıl önce, ortaya koyduğu fikir akımı olan Üç Tarz- ı Siyaseti, Genç nesillere aktara bilmek ve günümüzde ülkemizin içinde bulunduğu bazı sıkıntıların asıl nedenlerine ışık tutabilmek amacıyla hazırlanmıştır. Yirminci yüzyılın hemen başlarına, Osmanlı Devletinin karanlık günlerine geri dönecek olursak. Yusuf Akçuranın dile getirdiği, ortaya koyduğu sorunlar günümüzde hala devam ederken, Akçura 100 yıl öncesinde ne düşünüyordu? İşte bazıları; Avrupa, Osmanlıcılık düşüncesiyle Türkiyeyi tam bir koloni olarak kullanmak istemektedir. Başa getirilecek Türk olmayan hainler, Avrupanın her türlü malını ülkeye sokarak ekonomiyi öldürecek ve millet ezilmeye başlayacaktır. Azınlıkların devletin yönetimini ele geçirme çabalarının önü alınamamaktadır.(Bu amaçla 450 tane azınlık vakıf ve derneği bulunmaktadır.) Ülkenin üniter yapısını savunan sadece Türklerdir. Vatanın bekası için Türklerin azminin artırılması ve teşviki zorunludur. Bu nedenle yönetimin baştan aşağı Türkleştirilmesi gerekir. Türklüğün ve Türk tarihinin İslamiyetten öncede var olduğu bilinmektedir. Rusya çok güçlü bir devlettir. Ancak yıkılamayacak bir kale değildir. Rus İhtilalinin başarılı olması halinde, Orta Asya Türklerinin durumu hakkında Bolşeviklerin tutumunu öğrenmek için Ağustos 1916da Zürihde Lenin ile görüşmede bulunmuştur.ABDli yazar C.W Hostler, sosyalistler için 1848 Komünist Manifestosu nasıl ise Üç Tarz-ı Siyasette Türkçüler için aynısıdır demektedir. Yine bir Tatar gazetecide o dönemde Üç Tarz-ı Siyasetin 80 cilde eşdeğer bir eser olduğunu söylemiştir.
Bu kitap, İlk çağdaş Türk milliyetçisi olan ve Türk milliyetçiliğini entelektüel bir bakış açısıyla ele alan Unutulan Adam Yusuf Akçuranın bundan 100 yıl önce, ortaya koyduğu fikir akımı olan Üç Tarz- ı Siyaseti, Genç nesillere aktara bilmek ve günümüzde ülkemizin içinde bulunduğu bazı sıkıntıların asıl nedenlerine ışık tutabilmek amacıyla hazırlanmıştır. Yirminci yüzyılın hemen başlarına, Osmanlı Devletinin karanlık günlerine geri dönecek olursak. Yusuf Akçuranın dile getirdiği, ortaya koyduğu sorunlar günümüzde hala devam ederken, Akçura 100 yıl öncesinde ne düşünüyordu? İşte bazıları; Avrupa, Osmanlıcılık düşüncesiyle Türkiyeyi tam bir koloni olarak kullanmak istemektedir. Başa getirilecek Türk olmayan hainler, Avrupanın her türlü malını ülkeye sokarak ekonomiyi öldürecek ve millet ezilmeye başlayacaktır. Azınlıkların devletin yönetimini ele geçirme çabalarının önü alınamamaktadır.(Bu amaçla 450 tane azınlık vakıf ve derneği bulunmaktadır.) Ülkenin üniter yapısını savunan sadece Türklerdir. Vatanın bekası için Türklerin azminin artırılması ve teşviki zorunludur. Bu nedenle yönetimin baştan aşağı Türkleştirilmesi gerekir. Türklüğün ve Türk tarihinin İslamiyetten öncede var olduğu bilinmektedir. Rusya çok güçlü bir devlettir. Ancak yıkılamayacak bir kale değildir. Rus İhtilalinin başarılı olması halinde, Orta Asya Türklerinin durumu hakkında Bolşeviklerin tutumunu öğrenmek için Ağustos 1916da Zürihde Lenin ile görüşmede bulunmuştur.ABDli yazar C.W Hostler, sosyal... tümünü göster