Bir tarihsel kişiyi ve kadroyu, toplumsal ve siyasal koşulları içinde anlamak, olumlu yanlarıyla eksik ve tartışmalı yanlarını ayrıştırarak her birinin hakkını vermek başka bir şeydir; bir tarih döneminin kişilerini, ideoloji ve rejimini bütünüyle idealize ederek fetişleştirmek ve yeni kuşaklara hikayenin tamamını anlatmamak başka şeydir. Hele bir kişi kültüne yaslanmak, onu dokunulmazlaştırmak ve hele hele tek ve tekçi bir siyasal ideolojinin sınıfsal işlevselliği yüzünden ülkede demokratik hukuk devletinin gelişmesini bilerek-bilmeden erteleyegelmek bambaşka bir şeydir.Hüküm, zamanın ve yeni nesil(ler)indir. Daha eleştirel, daha cesur, daha dürüst düşünce ve eylem ise, gelecek kuşakların da zamanı heba etmeye devam etmemesinin önkoşuludur. Zamanın geçmesi yetmez, insanlar tarafından değerlendirilmesi de gerekir. İki alt-mezhep olarak bağnazlıkta yarışan laik müminler ile mümin laiklerden birini arkaya almaktan vazgeçilmedikçe ve her ikisinin üstüne çıkılmadıkça da, daha çok zaman yitirilir.
Bir tarihsel kişiyi ve kadroyu, toplumsal ve siyasal koşulları içinde anlamak, olumlu yanlarıyla eksik ve tartışmalı yanlarını ayrıştırarak her birinin hakkını vermek başka bir şeydir; bir tarih döneminin kişilerini, ideoloji ve rejimini bütünüyle idealize ederek fetişleştirmek ve yeni kuşaklara hikayenin tamamını anlatmamak başka şeydir. Hele bir kişi kültüne yaslanmak, onu dokunulmazlaştırmak ve hele hele tek ve tekçi bir siyasal ideolojinin sınıfsal işlevselliği yüzünden ülkede demokratik hukuk devletinin gelişmesini bilerek-bilmeden erteleyegelmek bambaşka bir şeydir.Hüküm, zamanın ve yeni nesil(ler)indir. Daha eleştirel, daha cesur, daha dürüst düşünce ve eylem ise, gelecek kuşakların da zamanı heba etmeye devam etmemesinin önkoşuludur. Zamanın geçmesi yetmez, insanlar tarafından değerlendirilmesi de gerekir. İki alt-mezhep olarak bağnazlıkta yarışan laik müminler ile mümin laiklerden birini arkaya almaktan vazgeçilmedikçe ve her ikisinin üstüne çıkılmadıkça da, daha çok zaman yitirilir.