Büyük toplumsal dalgaların yarattığı umutlarla açılıp, daha yarılamadan insanlık tarihinin en büyük soykırımlarına tanık olan yirminci yüzyılın akılötesi süratini yakalamak ve yeniden insanca tarifler yapabilmek için, Türkiye bütün şansını yitirdi mi? Sanırım burada, Türkiye ile mevcut rejim arasına kalın bir çizgi çekmek gerekiyor. Yüzyıl başının diktacı-devrimciliği, korporativizmiyle, en önemlisi ilk kez ulus-devlet olmanın acemiliği ile tanımlanmış Türkiye Cumhuriyeti, tarihiyle cesurca yüzleşme becerisi sürekli engellendiği ve bir akıl tutulmasına mahkum edildiği için, bugün bir yolun sonuna gelmiş gözüküyor....
Büyük toplumsal dalgaların yarattığı umutlarla açılıp, daha yarılamadan insanlık tarihinin en büyük soykırımlarına tanık olan yirminci yüzyılın akılötesi süratini yakalamak ve yeniden insanca tarifler yapabilmek için, Türkiye bütün şansını yitirdi mi? Sanırım burada, Türkiye ile mevcut rejim arasına kalın bir çizgi çekmek gerekiyor. Yüzyıl başının diktacı-devrimciliği, korporativizmiyle, en önemlisi ilk kez ulus-devlet olmanın acemiliği ile tanımlanmış Türkiye Cumhuriyeti, tarihiyle cesurca yüzleşme becerisi sürekli engellendiği ve bir akıl tutulmasına mahkum edildiği için, bugün bir yolun sonuna gelmiş gözüküyor....