14 Şubatta Erzincanı aldık. Ermeniler pek az karşı koydular. Güzel yapılar ve kışlalar yakılmıştı. Bazılarını içini insanlarla doldurup yakmışlardı. İçi cesetlerle dolu kuyular çoktu. Müfrezem 22 Şubatta Mamahatunu (Tercan) işgal etti. Burada sağ kalan kimse bulunamadı. Ermeniler bütün ahalisini öldürüp büyük çukura doldurmuşlardı. Her taraf yanıyordu. Aşkale ve Yeniköyde de aynı manzara vardı. 20 Şubatta Bayburta geldik. Buradaki cenazeler insanın aklını oynatacak kadar çoktu. Bütün çocuklar süngülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup yakılmış, gençler baltalarla parçalanmıştı. Çivilere asılmış ciğer ve kalpler görülüyordu. Bunları görünce, Erzurumdaki kardeşlerimizin imdadına koştuk. 11 12 Martta Ilıca ve Erzurumu aldık. Erzurumda öyle acıklı manzaralar gördük ki insanı, insanlıktan iğrendiriyordu. Halk gözyaşı ile şuraya buraya koşuyor, kimi babasını, oğlunu süngülenmiş veya yakılmış buluyordu. Birçok sokaklarda hiç hayat görülmüyordu. Yerlerde çocuk, kadın, yaşlı kanlar içinde yatıyorlardı. İstasyon sanki bir mezarlık, ölülerini dışarıya fırlatmıştı.Kazım Karabekir Paşa
14 Şubatta Erzincanı aldık. Ermeniler pek az karşı koydular. Güzel yapılar ve kışlalar yakılmıştı. Bazılarını içini insanlarla doldurup yakmışlardı. İçi cesetlerle dolu kuyular çoktu. Müfrezem 22 Şubatta Mamahatunu (Tercan) işgal etti. Burada sağ kalan kimse bulunamadı. Ermeniler bütün ahalisini öldürüp büyük çukura doldurmuşlardı. Her taraf yanıyordu. Aşkale ve Yeniköyde de aynı manzara vardı. 20 Şubatta Bayburta geldik. Buradaki cenazeler insanın aklını oynatacak kadar çoktu. Bütün çocuklar süngülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup yakılmış, gençler baltalarla parçalanmıştı. Çivilere asılmış ciğer ve kalpler görülüyordu. Bunları görünce, Erzurumdaki kardeşlerimizin imdadına koştuk. 11 12 Martta Ilıca ve Erzurumu aldık. Erzurumda öyle acıklı manzaralar gördük ki insanı, insanlıktan iğrendiriyordu. Halk gözyaşı ile şuraya buraya koşuyor, kimi babasını, oğlunu süngülenmiş veya yakılmış buluyordu. Birçok sokaklarda hiç hayat görülmüyordu. Yerlerde çocuk, kadın, yaşlı kanlar içinde yatıyorlardı. İstasyon sanki bir mezarlık, ölülerini dışarıya fırlatmıştı.Kazım Karabekir Paşa