Mübarek gün ve geceler, bir bakıma, insanlara, Cenab-ı Hakka daha da yakınlaşma adına kaçırdıkları fırsatları yeniden elde etmek için avans kabilinden verilmiş kutlu zaman dilimleridir. Zamanın bu altın dilimlerinde varlığı kalb kulağıyla dinleyebilenler, gönlünün derinliklerinde ötelere çılmanın hazzını duyar ve kendilerini diğer zamanlara göre daha hisli ve rûhanî bulurlar. Tabii ki üç ayları ve bu zaman diliminin içinde yer alan mübarek eceleri tam duyabilmek için öncelikle ruh ve vicdanların gökler ötesi alemleri hissetmeye hazır olması gerekmektedir. Vâkıa, içinde bulunduğumuz zaman, değişik iletişim ve ulaşım araçlarının beraberinde getirdiği gürültü ve uhranların insanları sürüklediği tereddütlerle o kadar çok kirlendi ve onu ne yapacağını bilemez bir hale getirdi ki; günümüzde, ciddi bir hazırlık yapılmadığı taktirde, ötelerin sesini duymak, sonsuza kanat çırpmak ve sînelerimize ahiret yamaçlarını göstermek çok zor hatta imkansız hale geldi.
Mübarek gün ve geceler, bir bakıma, insanlara, Cenab-ı Hakka daha da yakınlaşma adına kaçırdıkları fırsatları yeniden elde etmek için avans kabilinden verilmiş kutlu zaman dilimleridir. Zamanın bu altın dilimlerinde varlığı kalb kulağıyla dinleyebilenler, gönlünün derinliklerinde ötelere çılmanın hazzını duyar ve kendilerini diğer zamanlara göre daha hisli ve rûhanî bulurlar. Tabii ki üç ayları ve bu zaman diliminin içinde yer alan mübarek eceleri tam duyabilmek için öncelikle ruh ve vicdanların gökler ötesi alemleri hissetmeye hazır olması gerekmektedir. Vâkıa, içinde bulunduğumuz zaman, değişik iletişim ve ulaşım araçlarının beraberinde getirdiği gürültü ve uhranların insanları sürüklediği tereddütlerle o kadar çok kirlendi ve onu ne yapacağını bilemez bir hale getirdi ki; günümüzde, ciddi bir hazırlık yapılmadığı taktirde, ötelerin sesini duymak, sonsuza kanat çırpmak ve sînelerimize ahiret yamaçlarını göstermek çok zor hatta imkansız hale geldi.