Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta gazeteci ve oyun yazarı Recep Bilginer gazetecilik ve siyaset hayatını içeren anılarını Üç İktidar Üç Hayal Kırıklığı başlığı altında toplamıştı. Ne yazık ki, kitabı elinde tutamadan hayata veda etti. Dolayısıyla Üç İktidar Üç Hayal Kırıklığı biz Doğan Kitap ailesi için biraz burukluk taşıyor.Acımızı bir yana bırakırsak... Kitabı üç ana bölüm halinde değerlendirmek gerekiyor. Birinci bölümde yazar edebiyatçılıktan gazeteciliğe geçişini anlatıyor. Tekparti döneminin kapanışı, yeni bir partinin ülke politikasına girişi... İkinci bölüm ise bu partinin iktidara gelmesiyle başlıyor. CHPnin sert muhalefeti, DP iktidarının doğruları, yanlışları, o dönemde ülkede esen hava... Üçüncü bölüm ise 1960 ihtilalini kendine milat olarak kabul ediyor ve askerî yönetim altında yaşananları aktarıyor. Edebiyatçı, gazeteci ve siyasetçi bir kişiliğin gözünden aktarılan bu anılar Türkiye tarihi için büyük bir önem taşıyor elbette. Basın dünyasının içyüzünü, siyaset hayatının çalkantılarını daha keskin bir gözle görmek ve yetkin bir kalemden okumak ülkenin yakın tarihini değerlendirmek isteyen okurlar için büyük bir kazanç olacaktır. Bilginerin yaşadıkları bu ülkenin yaşadıkları ne de olsa...
Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta gazeteci ve oyun yazarı Recep Bilginer gazetecilik ve siyaset hayatını içeren anılarını Üç İktidar Üç Hayal Kırıklığı başlığı altında toplamıştı. Ne yazık ki, kitabı elinde tutamadan hayata veda etti. Dolayısıyla Üç İktidar Üç Hayal Kırıklığı biz Doğan Kitap ailesi için biraz burukluk taşıyor.Acımızı bir yana bırakırsak... Kitabı üç ana bölüm halinde değerlendirmek gerekiyor. Birinci bölümde yazar edebiyatçılıktan gazeteciliğe geçişini anlatıyor. Tekparti döneminin kapanışı, yeni bir partinin ülke politikasına girişi... İkinci bölüm ise bu partinin iktidara gelmesiyle başlıyor. CHPnin sert muhalefeti, DP iktidarının doğruları, yanlışları, o dönemde ülkede esen hava... Üçüncü bölüm ise 1960 ihtilalini kendine milat olarak kabul ediyor ve askerî yönetim altında yaşananları aktarıyor. Edebiyatçı, gazeteci ve siyasetçi bir kişiliğin gözünden aktarılan bu anılar Türkiye tarihi için büyük bir önem taşıyor elbette. Basın dünyasının içyüzünü, siyaset hayatının çalkantılarını daha keskin bir gözle görmek ve yetkin bir kalemden okumak ülkenin yakın tarihini değerlendirmek isteyen okurlar için büyük bir kazanç olacaktır. Bilginerin yaşadıkları bu ülkenin yaşadıkları ne de olsa...