Üç Yirmidört Saat deyimi, tehlikeli ameliyatlarda hasta yakınına ilk söylenen sözlerden biri. Üç Yirmidört Saat sonra konuşuruz, der doktorlar. Peride Celal, bir yakını ameliyata alındığında, doktordan bu sözleri duyunca, İşte tam bir roman adı diye düşünmüştü. Üç Yirmidört Saat adlı bu roman için, çok sevilen birine yazılmış bir ağıttır da diyebiliriz. Roman, bir hasta yatağı çevresinde, Üç Yirmidört Saat süresince bir ana ile bir kızın hesaplaşmasını, iki kuşağın dramlarını yansıtıyor. Bu roman, 1977 yılında yayımlanmış, Peride Celal, bu romanıyla, Hürriyet Gazetesi Edebiyat Ödülünü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ile paylaşmıştı.
Üç Yirmidört Saat deyimi, tehlikeli ameliyatlarda hasta yakınına ilk söylenen sözlerden biri. Üç Yirmidört Saat sonra konuşuruz, der doktorlar. Peride Celal, bir yakını ameliyata alındığında, doktordan bu sözleri duyunca, İşte tam bir roman adı diye düşünmüştü. Üç Yirmidört Saat adlı bu roman için, çok sevilen birine yazılmış bir ağıttır da diyebiliriz. Roman, bir hasta yatağı çevresinde, Üç Yirmidört Saat süresince bir ana ile bir kızın hesaplaşmasını, iki kuşağın dramlarını yansıtıyor. Bu roman, 1977 yılında yayımlanmış, Peride Celal, bu romanıyla, Hürriyet Gazetesi Edebiyat Ödülünü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ile paylaşmıştı.
dil olarak akıcı fakat konu benim pek ilgimi çekmedi
kitap akıcı ve de dili sade aslında ama özellikle ilk 24 saatin anlatıldığı bölüm çok sıkıcıydı, dönüp dolaşıp aynı yere geldi hep konu. İkinci 24 saatten sonra biraz hareketlendi ama olayların akışı ve sonu gayet tahmin edilebilir olduğundan heyecanla okumadım açıkçası.
387 sayfa
1991 tarihinde, Can tarafından yayınlandı