Uçinmaçini, Türk öykü geleneğini hem devam ettiren, hem de bu geleneğin farklı kökleri olduğunu hatırlatan bir kitap. Öykülerin çoğu, şiir dilini ve masalsı anlatımı tuhaf bir karmayla birleştirerek, çok eski destan ve halk söylencelerini anımsatan bir dil ortaya koyuyor. Yer yer pastoralliğin ağır bastığı öykülerde, iki farklı coğrafya, iki farklı ırk ve iki farklı dünya portresi çiziliyor. Ancak bu farklılıkların hiçbiri bize yabancı olmadığı gibi, mizah ile trajedinin tek vücut olduğu Balkan, Doğu Avrupa ve Kafkas sinemasından aşina olduğumuz o garip tat, Uçinmaçiniyle bir kez daha tanıdık gelecektir.
Uçinmaçini, Türk öykü geleneğini hem devam ettiren, hem de bu geleneğin farklı kökleri olduğunu hatırlatan bir kitap. Öykülerin çoğu, şiir dilini ve masalsı anlatımı tuhaf bir karmayla birleştirerek, çok eski destan ve halk söylencelerini anımsatan bir dil ortaya koyuyor. Yer yer pastoralliğin ağır bastığı öykülerde, iki farklı coğrafya, iki farklı ırk ve iki farklı dünya portresi çiziliyor. Ancak bu farklılıkların hiçbiri bize yabancı olmadığı gibi, mizah ile trajedinin tek vücut olduğu Balkan, Doğu Avrupa ve Kafkas sinemasından aşina olduğumuz o garip tat, Uçinmaçiniyle bir kez daha tanıdık gelecektir.