1940 yılının sonbaharında, Anna Hirsch, ailesi ve arkadaşları naziler tarafından apar topar alınarak Güney Fransada, Gurstaki toplama kampına gönderilirler. Ne olduklarını ve nereye kadar bu yolculuğun devam edeceğini bilebilmeyen bu insanlar için savaşın bitmesini umut etmekten başka çare yoktu. Yiyecek yok denecek kadar az, yaşam koşulları insanlık dışıydı. işin daha da kötüsü yeniden Almanyaya, ölüm kamplarına gönderilmeleri an meselesiydi... Ancak Anna ve diğer çocuklar, aileleri gibi Auschwıtz ya da Busenwalda değil de, La Cambon - Sur Lignona gönderileceklerdi. Anna ve arkadaşlarının Gurs kampında naziler ve onların anlayışına karşı başlayan olağanüstü mücadeleleri İsviçrenin bir dağ köyüne kadar uzanacaktı. Sizi zaman zaman insan olduğunuz için utandıracak, nefes nefese bırakacak ve heyecanın doruklarında gezdirecek bu hikaye; Almanların Fransayı işgali sırasında yaşanan gerçek olaylara dayanmaktadır.
1940 yılının sonbaharında, Anna Hirsch, ailesi ve arkadaşları naziler tarafından apar topar alınarak Güney Fransada, Gurstaki toplama kampına gönderilirler. Ne olduklarını ve nereye kadar bu yolculuğun devam edeceğini bilebilmeyen bu insanlar için savaşın bitmesini umut etmekten başka çare yoktu. Yiyecek yok denecek kadar az, yaşam koşulları insanlık dışıydı. işin daha da kötüsü yeniden Almanyaya, ölüm kamplarına gönderilmeleri an meselesiydi... Ancak Anna ve diğer çocuklar, aileleri gibi Auschwıtz ya da Busenwalda değil de, La Cambon - Sur Lignona gönderileceklerdi. Anna ve arkadaşlarının Gurs kampında naziler ve onların anlayışına karşı başlayan olağanüstü mücadeleleri İsviçrenin bir dağ köyüne kadar uzanacaktı. Sizi zaman zaman insan olduğunuz için utandıracak, nefes nefese bırakacak ve heyecanın doruklarında gezdirecek bu hikaye; Almanların Fransayı işgali sırasında yaşanan gerçek olaylara dayanmaktadır.