Umûmî Müfettişlikler, Osmanlı siyâsî/idârî zihniyetinin ve uygulamasının Cumhuriyete devreden mirası olarak kabul edilebilir. Cemil Koçak bu eserinde Umûmî Müfettişliklerin siyâsî, idârî, sosyal, iktisâdî ve kültürel misyonlarını ortaya çıkarmaya çalışarak, İçişleri Bakanlığına sürekli raporlar düzenleyen, memleketin geri kalmış bölgelerindeki ıslah çalışmalarını denetleyen, Kürt sorunu ile yakından ilgili, memleket sathında örgütlü bir bürokratik ağın gözden ırak bırakılmış/bıraktırılmış varlığına dikkat çekiyor. 1980li yıllar boyunca varlığına şahit olduğumuz Olağanüstü Hal Valiliği gibi bir kurumun Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan devlet zihniyeti içerisinde hangi mantık ve bakış açısı ile oluşturulduğunu 1927-1952 yılları arasında varolmuş bir idari mekanizma vasıtasıyla anlatmış oluyor. Varlığı bilinen ve fakat pek de gözönünde olması istenmeyen Umûmî Müfettişlikler konusunu meşakkatli bir arşiv çalışmasının neticesinde işleyen Cemil Koçakın eseri, tek-parti döneminin siyasî, kültürel ve toplumsal hayatı hakkında çok detaylı gözlemler yapılmasına katkıda bulunuyor.
Umûmî Müfettişlikler, Osmanlı siyâsî/idârî zihniyetinin ve uygulamasının Cumhuriyete devreden mirası olarak kabul edilebilir. Cemil Koçak bu eserinde Umûmî Müfettişliklerin siyâsî, idârî, sosyal, iktisâdî ve kültürel misyonlarını ortaya çıkarmaya çalışarak, İçişleri Bakanlığına sürekli raporlar düzenleyen, memleketin geri kalmış bölgelerindeki ıslah çalışmalarını denetleyen, Kürt sorunu ile yakından ilgili, memleket sathında örgütlü bir bürokratik ağın gözden ırak bırakılmış/bıraktırılmış varlığına dikkat çekiyor. 1980li yıllar boyunca varlığına şahit olduğumuz Olağanüstü Hal Valiliği gibi bir kurumun Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan devlet zihniyeti içerisinde hangi mantık ve bakış açısı ile oluşturulduğunu 1927-1952 yılları arasında varolmuş bir idari mekanizma vasıtasıyla anlatmış oluyor. Varlığı bilinen ve fakat pek de gözönünde olması istenmeyen Umûmî Müfettişlikler konusunu meşakkatli bir arşiv çalışmasının neticesinde işleyen Cemil Koçakın eseri, tek-parti döneminin siyasî, kültürel ve toplumsal hayatı hakkında çok detaylı gözlemler yapılmasına katkıda bulunuyor.