Üstad

Colm Tóibín, ikinci defa Booker Ödülü'ne aday gösterilmesini ve New York Times'ın 2004'ün en iyi 10 kitabı listesinin ikinci sırasında yer almasını sağlayan beşinci romanı Üstad'da modern romanın dehası Henry James'in hikayesini anlatıyor.

Tóibín, Amerika'nın önemli entelektüel ailelerinden birine mensup olan Henry James'e Londra, Paris, Roma, Venedik, Floransa gibi Avrupa kentlerinde, aristokratlar ve sanatçılar arasındaki yaşamında eşlik ediyor.

1895 yılının Ocak ayında James Londra'dadır ve ilk tiyatro oyununun açılışını yapmayı beklemektedir. Daha önce insanların bakışları karşısında hiç bu kadar hassas ve huzursuz olmamıştır. Oyun başarısız olunca yazı masasına dönerek kendini öykülerine verir. Bunun sonucu, ağır kişisel bedellerle üretilmiş, bir başyapıtlar zinciri olur.

Colm Tóibín, Üstad'da, sanatsal yeteneği sayesinde kariyerini zaferlerle süslemiş fakat özel hayatında yalnızlığa ve özleme mahkum olmuş, seksüel kimliğini çözememiş bir adamın büyük acısını yakalamaktadır.

Üstad, şaşırtıcı bir şekilde yaşam dolu ancak özlemini duyduğu yaşamı sürmekte ihtiyatlı, ailesi ve arkadaşlarına karşı hayret uyandırıcı tavırlara sahip, Bir Kadının Portresi gibi başyapıtları üretebilecek kadar yetenekli bir adamın portresidir.

"Tóibín 'ustaca kurgulanmış esnek cümleler' aracılığıyla karmaşık ilişkileri betimleyen 'büyük ve insancıl bir yazar'."
- The Washington Post Book World

Colm Tóibín, ikinci defa Booker Ödülü'ne aday gösterilmesini ve New York Times'ın 2004'ün en iyi 10 kitabı listesinin ikinci sırasında yer almasını sağlayan beşinci romanı Üstad'da modern romanın dehası Henry James'in hikayesini anlatıyor.

Tóibín, Amerika'nın önemli entelektüel ailelerinden birine mensup olan Henry James'e Londra, Paris, Roma, Venedik, Floransa gibi Avrupa kentlerinde, aristokratlar ve sanatçılar arasındaki yaşamında eşlik ediyor.

1895 yılının Ocak ayında James Londra'dadır ve ilk tiyatro oyununun açılışını yapmayı beklemektedir. Daha önce insanların bakışları karşısında hiç bu kadar hassas ve huzursuz olmamıştır. Oyun başarısız olunca yazı masasına dönerek kendini öykülerine verir. Bunun sonucu, ağır kişisel bedellerle üretilmiş, bir başyapıtlar zinciri olur.

Colm Tóibín, Üstad'da, sanatsal yeteneği sayesinde kariyerini zaferlerle süslemiş fakat özel hayatında yalnızlığa ve özleme mahkum olmuş, seksüel kimliğini çözememiş bir adamın büyük acısını yakalamaktadır.

Üstad, şaşırtıcı bir şekilde yaşam dolu ancak özlemini duyduğu yaşamı sürmekte ihtiyatlı, ailesi ve arkadaşlarına karşı hayret uyandırıcı tavırlara sahip, Bir Kadının Portresi gibi başyapıtları üretebilecek kadar yetenekli bir adamın portresidir.

"Tóibín 'ustaca kurgulanmış esnek cümleler' aracılığıyla karmaşık ilişkileri betimleyen 'büyük ve insancıl bir yazar'."
- The Washington Post Book World