Gerçekten bir geçiş çağında mıyız? İnsanlar, devletlere olan inancını yitirdiler. Yeryüzünde eşitsizliği azaltacağına vaad eden devlet merkezli liberal projeye artık inanmıyorlar. bu projenin sol versiyonları olan, sosyalizm ve ulusal kurtuluş mücadelesi deneyimleri derin bir hayal kırıklığı yarattı. Her yerde devletlerin meşruiyetini yitirmesinin nedeni budur. Etnik ve dinsel fundamentalist akımlar, bu hayal kırıklığının bir ifadesidir. Bütün bunlar, her yerde artan bir kutaplaşmaya yol açan sistemin krizine işaret eder. Bir kaos dönemine girmekteyiz. Bunu yeni bir sistemin kurulması izleyecek. Muhalif hareketler bu geçişte kritik bir rol oynayacak. ama önce nasıl bir sistem kurmak istediklerine karar vermeleri gerekiyor.
Gerçekten bir geçiş çağında mıyız? İnsanlar, devletlere olan inancını yitirdiler. Yeryüzünde eşitsizliği azaltacağına vaad eden devlet merkezli liberal projeye artık inanmıyorlar. bu projenin sol versiyonları olan, sosyalizm ve ulusal kurtuluş mücadelesi deneyimleri derin bir hayal kırıklığı yarattı. Her yerde devletlerin meşruiyetini yitirmesinin nedeni budur. Etnik ve dinsel fundamentalist akımlar, bu hayal kırıklığının bir ifadesidir. Bütün bunlar, her yerde artan bir kutaplaşmaya yol açan sistemin krizine işaret eder. Bir kaos dönemine girmekteyiz. Bunu yeni bir sistemin kurulması izleyecek. Muhalif hareketler bu geçişte kritik bir rol oynayacak. ama önce nasıl bir sistem kurmak istediklerine karar vermeleri gerekiyor.