Ben uzaklarda kalmış, küllenmiş anılarda dirençle yaşayan bir insan değilim. Ama anılarda yaşamaktan da geri kalamıyorum. Çünkü insan yaşamı, bir bakıma, anılar yumağıdır, saatten saate, dakikadan saniyeye atlayan, kaşla göz arasında anlaşılıveren eylemlerin, yaşanılan sevinçlerin, kederlerin bir fotoğrafıdır aynı zamanda.Vedat GünyolVedat Günyol, kendi deyimiyle, insan kavşağına varabilmiş, yüreğinde insan olmanın sıcaklığını duymuş, duyurabilmiş bir aydın... Cumhuriyet sonrası düşünce ve sanat birikimimizin oluşmasında yeri doldurulamaz bir kültür adamı... İnsan olmanın yolunun dostluktan; yakınında uzağında soluk alıp veren, gülen ağlayan insanlara alabildiğine açık bir gönül ve kafadan geçtiğine inanmış çağdaş bir evliya... Günyol anılarını yazdığı Uzak Yakın Bölük Pörçük Anılarda, tuzlusuyla tatlısıyla, güzeliyle çirkiniyle, mavisiyle karasıyla geçen uzun soluklu yaşamından ince kesitler sunuyor bizlere. 9 Temmuz 2004 tarihinde aramızdan ayrılan Vedat Günyola yeniden merhaba!
Ben uzaklarda kalmış, küllenmiş anılarda dirençle yaşayan bir insan değilim. Ama anılarda yaşamaktan da geri kalamıyorum. Çünkü insan yaşamı, bir bakıma, anılar yumağıdır, saatten saate, dakikadan saniyeye atlayan, kaşla göz arasında anlaşılıveren eylemlerin, yaşanılan sevinçlerin, kederlerin bir fotoğrafıdır aynı zamanda.Vedat GünyolVedat Günyol, kendi deyimiyle, insan kavşağına varabilmiş, yüreğinde insan olmanın sıcaklığını duymuş, duyurabilmiş bir aydın... Cumhuriyet sonrası düşünce ve sanat birikimimizin oluşmasında yeri doldurulamaz bir kültür adamı... İnsan olmanın yolunun dostluktan; yakınında uzağında soluk alıp veren, gülen ağlayan insanlara alabildiğine açık bir gönül ve kafadan geçtiğine inanmış çağdaş bir evliya... Günyol anılarını yazdığı Uzak Yakın Bölük Pörçük Anılarda, tuzlusuyla tatlısıyla, güzeliyle çirkiniyle, mavisiyle karasıyla geçen uzun soluklu yaşamından ince kesitler sunuyor bizlere. 9 Temmuz 2004 tarihinde aramızdan ayrılan Vedat Günyola yeniden merhaba!