Balzac, geçen zamanla güçlenen bu olağanüstü romanda dehasını ortaya koyuyor ve ihtişamlı Loire Vadisinde geçen benzersiz bir aşkı betimliyor.Genç ve başarılı Felix ile kendisinden yaşça büyük, güzeller güzeli Henriettein yolu imkânsız bir aşkta kesişiyor. Ancak Henriettein, Felixin içten sevgisine verdiği beklenmedik yanıt vadideki zambak ve aşkın kadınsı yönüyle ilgili gerçekleri gözler önüne seriyor.Otobiyografik özelliğiyle sıradışı ve romantik bir eser olanVadideki Zambak, Balzacın kendisinin de sayısız romanı arasında en sevdiği yapıtıdır.17. yüzyıl Fransasında toplum hayatına dair güçlü ipuçları veren ve duygusal bir yakınlaşma üzerine kurulu roman Mebin100 Temel Eser listesindedir.
Balzac, geçen zamanla güçlenen bu olağanüstü romanda dehasını ortaya koyuyor ve ihtişamlı Loire Vadisinde geçen benzersiz bir aşkı betimliyor.Genç ve başarılı Felix ile kendisinden yaşça büyük, güzeller güzeli Henriettein yolu imkânsız bir aşkta kesişiyor. Ancak Henriettein, Felixin içten sevgisine verdiği beklenmedik yanıt vadideki zambak ve aşkın kadınsı yönüyle ilgili gerçekleri gözler önüne seriyor.Otobiyografik özelliğiyle sıradışı ve romantik bir eser olanVadideki Zambak, Balzacın kendisinin de sayısız romanı arasında en sevdiği yapıtıdır.17. yüzyıl Fransasında toplum hayatına dair güçlü ipuçları veren ve duygusal bir yakınlaşma üzerine kurulu roman Mebin100 Temel Eser listesindedir.
İlk okuduğumda 18 yaşındaydım oflaya puflaya tam kafama oturmayan bir kitaptı.Yıllar sonra okuduğumda beni öyle bir etkiledi ki inanamadım.Kitap şarap gibiydi sanki yıllandıkça güzeleşmişti ama yıllanan sadece benim yaşım olmuştu ve bazı duyguları hissetmeden hayatta bazı şeyleri görmeden vadideki zambakı anlayamazsınız .edebiyat hocam klasikleri hayatta en az 3 defa okumamız gerektiğini söylerdi.1. gençlik yıllarında.2. orta yaşlarda 3. ise yaşlılıkta neden böyle söylediğini ancak kitabı tekrar okuyunca anladım.
Romandaki esas oğlanın düşüncelerini uzun uzun anlattığı bölümlerde (sanırım kitabın orta kısımlarında geçiyordu) sıkıldığım için aklım başka şeylere kaydığından okumakta ve hatta yer yer anlamakta çok zorlandım diyebilirim. Fakat ilerleyen sayfalarda roman beni kendine bağladı adeta. Romanın kalanını elimden bırakamadım ve soluksuz okudum. Kitabın en duygusal bölümlerinde (ki okumayanlar olabilir düşüncesi ile sürprizi kaçmasın diye açıklamıyorum) ağladığımı da itiraf etmeliyim. Romanı bitirdiğimde ise iyi ki okumuşum dedim.
realizmin öncüsü olarak kabul edilen bu yönüyle de tasviri abartılmış olsa da kitabın okuma akustiğine alışınca sürükleyici değil diyenlere sabredilmesi gerektiğinin hatırlatılması gerektiği roman.
okurken saçlarımı yoldum resmen, niye bu kadar çok seviliyor anlamadım..
Edebi ağdalı uzun uzun betimlemeler tatmak isteyenler için vazgeçilmez bir klasik olabilir.. Başlarda biraz sıkıcı ilerliyor, ancak bunda çevirinin etkisinin de olduğunu düşünüyorum. Başka bir baskıda daha kolay ilerlediğine şahit oldum :) Roman yarıdan sonra daha katlanılır bir hal alıyor ve sonlara doğru iyi ki okumuşum dedirtmeye başlıyor. Ağır bir anlatım ancak klasik okumayı sevenler için elbette ki es geçilmemeli :)
Büyük iz bırakır hayatınızda. Henriette olursunuz birden,canınız yanar.
tasvirleri yer yer yoruyor insanı. fakat kesinlikle değer.
Karton Cilt, 366 sayfa
2009 tarihinde, Artemis Yayınları tarafından yayınlandı