Modernliğin sözde meşruluğunun ötesine uzanıp baktığımızda, şimdi modern boyayla boyanmış birçok düşüncenin çok daha farklı kaynaklardan, daha kadim kaynaklardan süzülüp geldiğini görebiliriz. Varlık Zinciri, okuyucuyu işte bu açıdan hayli sarsacak bir eser. Köklerini Platonda bulan, daha sonra Neoplatonistler ve Skolastikler aracılığıyla Orta Çağlar ve modern çağların ilk dönemlerinin felsefesine ve teolojisine damgasını vurmuş bir düşüncenin izini sürüyor. Kitabın en dikkat çekici yönü, Batılı Tanrı anlayışının nasıl daha en baştan bir ikilemle karşı karşıya kaldığını göstermesi. Dolayısıyla, Batının iyilik ve kötülük, varlıkların değeri, dünyayı algılama biçimleri gibi anlayışlarının nasıl şekillendiğini, temelde hangi sorunları giderebilmek için bu anlayışların ortaya çıktığını göstermesi.
Modernliğin sözde meşruluğunun ötesine uzanıp baktığımızda, şimdi modern boyayla boyanmış birçok düşüncenin çok daha farklı kaynaklardan, daha kadim kaynaklardan süzülüp geldiğini görebiliriz. Varlık Zinciri, okuyucuyu işte bu açıdan hayli sarsacak bir eser. Köklerini Platonda bulan, daha sonra Neoplatonistler ve Skolastikler aracılığıyla Orta Çağlar ve modern çağların ilk dönemlerinin felsefesine ve teolojisine damgasını vurmuş bir düşüncenin izini sürüyor. Kitabın en dikkat çekici yönü, Batılı Tanrı anlayışının nasıl daha en baştan bir ikilemle karşı karşıya kaldığını göstermesi. Dolayısıyla, Batının iyilik ve kötülük, varlıkların değeri, dünyayı algılama biçimleri gibi anlayışlarının nasıl şekillendiğini, temelde hangi sorunları giderebilmek için bu anlayışların ortaya çıktığını göstermesi.