Bülent Akkurt, küçük hikâye yazmıyor, hikâye yazıyor. Uzun ve çok ince ayrıntılara da girerek. Seçtiği kahramanlar, mekânlar ve birbirini izleyen olaylar dizisi, çok ilginç. Bir o kadar da olumlu bir hikâye dokusuna sahip. Bu, küçük hikâye sınırını zorlamış ve çok dışına taşarak hikâye yerine romana içtenlikle sokulmuş beş hikâyeyi içeren Ve, Tanrı Onları Cezalandırdının gerçekten tadına varmak istenirse, onları hikâye ile roman arasına sıkışıp kalan, bizde değil ancak Batıda örneklerine çok rastladığımız, her biri usta işi novelleler olarak kabullenmek, en doğrusu olacaktır.
Bülent Akkurt, küçük hikâye yazmıyor, hikâye yazıyor. Uzun ve çok ince ayrıntılara da girerek. Seçtiği kahramanlar, mekânlar ve birbirini izleyen olaylar dizisi, çok ilginç. Bir o kadar da olumlu bir hikâye dokusuna sahip. Bu, küçük hikâye sınırını zorlamış ve çok dışına taşarak hikâye yerine romana içtenlikle sokulmuş beş hikâyeyi içeren Ve, Tanrı Onları Cezalandırdının gerçekten tadına varmak istenirse, onları hikâye ile roman arasına sıkışıp kalan, bizde değil ancak Batıda örneklerine çok rastladığımız, her biri usta işi novelleler olarak kabullenmek, en doğrusu olacaktır.