Olivier Rolini bu beş anlatıyı kaleme almaya sevk eden şey, Pierre-Jean Jouveun, çocukluğun ilk gözlemleri üzerine bir cümlesi olmuş. Olivier Rolin Chicago, Sen-Petersburg, Buenos Aires, Brüksel ve Osakaya yolculuklar yapmış. Bu yolculuklarında, 1899 yılında doğmuş şu beş yazarın gençliklerini etkileyen peyzajları tekrar yakalamak istemiş: Ernest Hemingway, Vladimir Nabokov, Jorge Luis Borges, Henri Michaux ve Kavabata Yasunari. Bu beş yazar arasında son derece ince ve hassas bağlar dokuyor Rolin ve bunu, zaman ve mekânda başarılı gidiş-gelişler yapmasına olanak veren ilginç bir üslupla gerçekleştiriyor. Rolin, daha sonra Nobel kazanacak ve intihar edecek iki yazarı incelerken Hemingwayin çocukluğundan Kavabatanınkine yumuşacık geçiyor ve bu çocukluklarda, daha sonrasının edebî eserlerine yansıyacak fosil ışınını yakalamaya çalışıyor. Yazar sadece bilimsel değil, aynı zamanda sezgisel de olan bir okuma yapıyor. O sayede de Kuzey Michiganı örten çam ormanlarının kokulu dikenlerinde, kavgacı Amerikalıların pek beğendiği kadınların kısa kesilmiş saçlarında, Japon yazarın uyuyan güzeller ya da ölmekte olan ihtiyarların baş ucuna yerleştirdiği adlî tabiplerin bakışlarında, kadavra kesiminin meşum zevkini tekrar yakalayabiliyor.
Olivier Rolini bu beş anlatıyı kaleme almaya sevk eden şey, Pierre-Jean Jouveun, çocukluğun ilk gözlemleri üzerine bir cümlesi olmuş. Olivier Rolin Chicago, Sen-Petersburg, Buenos Aires, Brüksel ve Osakaya yolculuklar yapmış. Bu yolculuklarında, 1899 yılında doğmuş şu beş yazarın gençliklerini etkileyen peyzajları tekrar yakalamak istemiş: Ernest Hemingway, Vladimir Nabokov, Jorge Luis Borges, Henri Michaux ve Kavabata Yasunari. Bu beş yazar arasında son derece ince ve hassas bağlar dokuyor Rolin ve bunu, zaman ve mekânda başarılı gidiş-gelişler yapmasına olanak veren ilginç bir üslupla gerçekleştiriyor. Rolin, daha sonra Nobel kazanacak ve intihar edecek iki yazarı incelerken Hemingwayin çocukluğundan Kavabatanınkine yumuşacık geçiyor ve bu çocukluklarda, daha sonrasının edebî eserlerine yansıyacak fosil ışınını yakalamaya çalışıyor. Yazar sadece bilimsel değil, aynı zamanda sezgisel de olan bir okuma yapıyor. O sayede de Kuzey Michiganı örten çam ormanlarının kokulu dikenlerinde, kavgacı Amerikalıların pek beğendiği kadınların kısa kesilmiş saçlarında, Japon yazarın uyuyan güzeller ya da ölmekte olan ihtiyarların baş ucuna yerleştirdiği adlî tabiplerin bakışlarında, kadavra kesiminin meşum zevkini tekrar yakalayabiliyor.