bitti derken başlayan, başladı derken biten bir aşkın hikayesidir..
Yaya gülüyor, ağlıyor, yazıyor, dinliyor. Şarkılar nasıl da sanki onun için çalıyor. Ne Leyla oluyor Yaya, ne de aklı başına sonradan geliyor. Geçmiş zaten düşündükçe komikleşirken, bir Word dosyasında sevdası ağlamıyor. Saçını kestiriyor, burası önemli; bir kadın saçını kestirirse hayatını değiştirmesi yakındır, gibi bir şey demişti birisi. Ama Yaya denilene beklenene göre yaşamıyor, içinden geleni savuruyor rüzgâra, rüzgâr ona Marlboro’nun R’si gibi bir aşk sunuyor, hem var hem yok.
En önemlisi, Yaya artık Americano içmek istemiyor!
Sen ben biz bir genç kadın Yaya, bizi bize anlatıyor.
..birkaç saniye yüzüme baktı.
Belki de bütün bunların şaka olduğunu, benim kendimi tutamayıp güleceğimi, biraz sonra kameralarla dolu bir ekibin içeri gireceğini falan zannediyordu. Oysa gayet kararlı ve söylediklerimden emindim. Bu, bardağı taşıran son damlaydı çünkü. Dahası olamazdı.
...........
..kafeden çıktığımda hava kararmıştı.
Bildiğim tek şey içimin ferahlamasıydı. Tüm düğümler sanki kendiliğinden çözülüvermişti öylesine. Birkaç adım attıktan sonra arkama baktım. Bu kafeye bir daha hiçbir zaman gelmeyecektim herhalde. Ve bu Metehan’a son vedamdı. Ne kolay, ne beklenmedik, ne tuhaf ve sürpriz bir veda oldu bu. Üstelik ağlamaksız..
bitti derken başlayan, başladı derken biten bir aşkın hikayesidir..
Yaya gülüyor, ağlıyor, yazıyor, dinliyor. Şarkılar nasıl da sanki onun için çalıyor. Ne Leyla oluyor Yaya, ne de aklı başına sonradan geliyor. Geçmiş zaten düşündükçe komikleşirken, bir Word dosyasında sevdası ağlamıyor. Saçını kestiriyor, burası önemli; bir kadın saçını kestirirse hayatını değiştirmesi yakındır, gibi bir şey demişti birisi. Ama Yaya denilene beklenene göre yaşamıyor, içinden geleni savuruyor rüzgâra, rüzgâr ona Marlboro’nun R’si gibi bir aşk sunuyor, hem var hem yok.
En önemlisi, Yaya artık Americano içmek istemiyor!
Sen ben biz bir genç kadın Yaya, bizi bize anlatıyor.
..birkaç saniye yüzüme baktı.
Belki de bütün bunların şaka olduğunu, benim kendimi tutamayıp güleceğimi, biraz sonra kameralarla dolu bir ekibin içeri gireceğini falan zannediyordu. Oysa gayet kararlı ve söylediklerimden emindim. Bu, bardağı taşıran son damlaydı çünkü. Dahası olamazdı.
...........
..kafeden çıktığımda hava kararmıştı.
Bildiğim tek şey içimin ferahlamasıydı. Tüm düğümler sanki kendiliğinden çözülüvermişti öylesine. Birkaç adım attıktan sonra arkama baktım. Bu kafeye bir daha hiçbir zaman gelmeyecektim herhalde. Ve bu Metehan’a son vedamdı. Ne kolay, ne beklenmedik, ne tuhaf ve sürpriz bir veda oldu bu. Üstelik ağlamaksız..
Karton Cilt, 240 sayfa
6Kasım2017 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı