Weimar Cumhuriyeti, Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinden Hitler’in iktidara gelişine kadar varlığını sürdüren Alman demokrasi deneyiminin adı olarak tarihe geçti. 1933’e gelindiğinde savaş, yenilgi, devrim, karşı devrim, hiperenflasyon, yabancı işgali, işsizlik ve sokaklarda şiddet vardı. Oysa aynı dönem içinde Weimar deneyimi sanat, kültür, edebiyat, bilim ve toplumsal cinsiyet alanlarında sonraki kuşakların yaratıcılığını ve entelektüel dünyasını besleyecek muazzam örnekleri de yaratmıştı. Bu nedenle Weimar Cumhuriyeti, cumhuriyete sahip çıkan cumhuriyetçilerle demokrasiye inanan birey ve kurumların eksikliğinin nelere mal olduğunu gösteren en önemli örneklerden birisidir.
“11 Kasım 1918’de sabah saat 5’te ateşkes imzalandı. Altı saat sonra bütün silahlar sustu ve savaş sona erdi. Bir taraftan ateşkes imzalanırken, diğer taraftan Almanya’da 3 Kasım günü Kiel’deki bir deniz kuvvetleri ayaklanmasının kıvılcımıyla devrim çoktan başlamıştı. Devrim hızla Hamburg, Bremen ve Berlin’e sıçradı. Münih’te ayrı bir ayaklanmayla Bavyera cumhuriyeti ilan edildi. 9 Kasım’da sosyal demokrat Friedrich Ebert şansölye olmuş, Berlin’de cumhuriyet ilan edilmiş, Kaiser tahttan indirilmiş, Bismarck’ın neredeyse yarım yüzyıl önce var ettiği Hohenzollern İmparatorluğu son bulmuş, Alman tarihinde yeni bir sayfa açılmıştı.”
-Colin Storer-
Weimar Cumhuriyeti, Birinci Dünya Savaşı’nın bitişinden Hitler’in iktidara gelişine kadar varlığını sürdüren Alman demokrasi deneyiminin adı olarak tarihe geçti. 1933’e gelindiğinde savaş, yenilgi, devrim, karşı devrim, hiperenflasyon, yabancı işgali, işsizlik ve sokaklarda şiddet vardı. Oysa aynı dönem içinde Weimar deneyimi sanat, kültür, edebiyat, bilim ve toplumsal cinsiyet alanlarında sonraki kuşakların yaratıcılığını ve entelektüel dünyasını besleyecek muazzam örnekleri de yaratmıştı. Bu nedenle Weimar Cumhuriyeti, cumhuriyete sahip çıkan cumhuriyetçilerle demokrasiye inanan birey ve kurumların eksikliğinin nelere mal olduğunu gösteren en önemli örneklerden birisidir.
“11 Kasım 1918’de sabah saat 5’te ateşkes imzalandı. Altı saat sonra bütün silahlar sustu ve savaş sona erdi. Bir taraftan ateşkes imzalanırken, diğer taraftan Almanya’da 3 Kasım günü Kiel’deki bir deniz kuvvetleri ayaklanmasının kıvılcımıyla devrim çoktan başlamıştı. Devrim hızla Hamburg, Bremen ve Berlin’e sıçradı. Münih’te ayrı bir ayaklanmayla Bavyera cumhuriyeti ilan edildi. 9 Kasım’da sosyal demokrat Friedrich Ebert şansölye olmuş, Berlin’de cumhuriyet ilan edilmiş, Kaiser tahttan indirilmiş, Bismarck’ın neredeyse yarım yüzyıl önce var ettiği Hohenzollern İmparatorluğu son bulmuş, Alman tarihinde yeni bir sayfa açılmıştı.”
-Colin Storer-
Karton Cilt, 259 sayfa
Haziran2015 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı