Ya Şiir Olmasaydı, hangi yollardan nasıl geçecek, nerelerde konaklayacak; hangi dala tutunacaktı? Abdülkadir Budak bu kitabında, kırk yıllık şiir serüvenine bakmakla kalmıyor; okumalar, anılar, tanıklıklar, belge niteliği taşıyan kimi mektuplar, dergi serüvenleri, eleştiriler ve değerlendirmeler çerçevesinde kendi kuşağının ve ardından gelenlerin şiirlerine de bakmış oluyor. Üzümden şaraba geçmiş gibiyim diyen bir şairin, kişisel şiir tarihi gibi duran bu yazıları, kırk yılın şiir tarihi gibi de okunabilir.
Ya Şiir Olmasaydı, hangi yollardan nasıl geçecek, nerelerde konaklayacak; hangi dala tutunacaktı? Abdülkadir Budak bu kitabında, kırk yıllık şiir serüvenine bakmakla kalmıyor; okumalar, anılar, tanıklıklar, belge niteliği taşıyan kimi mektuplar, dergi serüvenleri, eleştiriler ve değerlendirmeler çerçevesinde kendi kuşağının ve ardından gelenlerin şiirlerine de bakmış oluyor. Üzümden şaraba geçmiş gibiyim diyen bir şairin, kişisel şiir tarihi gibi duran bu yazıları, kırk yılın şiir tarihi gibi de okunabilir.