Hayatı inşa etmek için var edilen insan, öz elleriyle hayatı imha etmek- tedir. En sonunda insan, değeri olan bir varlıkken fiyatı olan bir nesneye indirgenmiştir. O halde önce, hayatı inşa sorumluluğu üstlenecek insanın inşası şarttır. İşşe vahiy bu noktada devreye girmektedir. İlahi bir inşa projesi olan vahiy, insanın;
1) Tasavvurunu,
2) Aklını,
3) Şahsiyetini inşa etmek için indirilmiştir. Vahiy insanı inşa eden bir özne olarak indirilmişken, onun inşasına teslim olması gereken müslümanlar eliyle nesneleştirilmiştir.
Bu nesneleştirme birbirine zıt iki kutupta gerçekleşmiştir:
1) Hissi nesneleştirme
2) Akli nesneleştirme. Fakat ikisi de aynı kapıya çıkmıştır. Bunun be- deli, müslümanlar için çok ağır olmuştur. Sonuçta ümmet tarih yapan özneyken, tarihe maruz kalan nesne haline gelmiş insanlığın en etken ve aktif unsuruyken, en edilgen ve pasif unsuru haline gelmiş; zamana yatak açan bir ırmakken, zamanın hasbel kader açtığı yataklarda akan çer çöp haline gelmiştir. İnsanın ve hayatın topyekün yeniden inşasını savunan bu eser, bu inşanın müfredatı olarak vahyi işaret etmektedir. Bu eserin çağrısı, vahyi nesneleştiren müslümanlara bir tevbe, bir istiğfar; yani bir özeleştiri çağrısıdır. Özetle, vahyin inşa ettiği insan eliyle hayatı inşa çağrısıdır.
Hayatı inşa etmek için var edilen insan, öz elleriyle hayatı imha etmek- tedir. En sonunda insan, değeri olan bir varlıkken fiyatı olan bir nesneye indirgenmiştir. O halde önce, hayatı inşa sorumluluğu üstlenecek insanın inşası şarttır. İşşe vahiy bu noktada devreye girmektedir. İlahi bir inşa projesi olan vahiy, insanın;
1) Tasavvurunu,
2) Aklını,
3) Şahsiyetini inşa etmek için indirilmiştir. Vahiy insanı inşa eden bir özne olarak indirilmişken, onun inşasına teslim olması gereken müslümanlar eliyle nesneleştirilmiştir.
Bu nesneleştirme birbirine zıt iki kutupta gerçekleşmiştir:
1) Hissi nesneleştirme
2) Akli nesneleştirme. Fakat ikisi de aynı kapıya çıkmıştır. Bunun be- deli, müslümanlar için çok ağır olmuştur. Sonuçta ümmet tarih yapan özneyken, tarihe maruz kalan nesne haline gelmiş insanlığın en etken ve aktif unsuruyken, en edilgen ve pasif unsuru haline gelmiş; zamana yatak açan bir ırmakken, zamanın hasbel kader açtığı yataklarda akan çer çöp haline gelmiştir. İnsanın ve hayatın topyekün yeniden inşasını savunan bu eser, bu inşanın müfredatı olarak vahyi işaret etmektedir. Bu eserin çağrısı, vahyi nesneleştiren müslümanlara bir tevbe, bir istiğfar; yani bir özeleştiri çağrısıdır. Özetle, vahyin inşa ettiği insan eliyle hayatı inşa çağrısıdır.
Yazar, İsrailoğullarının kendilerine indirilen hak dini nasıl tahrif ettiklerini en ince ayrıntısına kadar incelemiştir. İsrailoğullarının hak dinden uzaklaşmalarını “YAHUDİLEŞME” olarak nitelendirmiştir. Bu nitelendirmenin kuran kaynaklı olduğu tezini öne sürerek ezberleri bozmaktadır. İslam ümmetinin de din adı altında yapmış veya yapmakta olduğu bir takım uygulamalarla yahudileşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne sürmektedir. Kitabı bitirdiğinizde israiloğulları ve yahudilik hakkında ciddi bir bilgi birikimine sahip olacaksınız. İslamiyete sonradan monte edilen
bir çok sakat inancın ve uygulamanın tevrat kaynaklı olduğunu öğreneceksiniz. Bilgi dolu bir kitap , mutlaka okumanızı öneriyorum. Yazarın tek beğenmediğim tarafı, laikliği bir çeşit dinsizlik olarak nitelendiriyor olmasıdır ki bence laiklik hak dini yahudileşme temayülü içerisinde olan bir çok dini hareketten muhafaza etmektedir.
Saygılarımla,
Karton Cilt, 316 sayfa
2012 tarihinde, Düşün Yayınları tarafından yayınlandı