Yalnızlık Alfabesi

Yalnızlık, bizi ite kaka kovuyor olmak istediklerimizin yanından. Hayat onu en büyük kozu sayıp sürüyor masaya, çaresiz kalıyoruz. Bile isteye değil mecburen öğreniyoruz onun dilinden konuşmayı. Önünde sonunda cebimizde yalnızlık alfabesiyle geziyoruz hepimiz.

Emek Bayrak, ilk kitabı Yalnızlık Alfabesi ile insan yaşamının kırılma noktalarını, çıkmaz yollarını ve arayış hevesini işaret eden öyküler sunuyor okura. Yalın, şaşırtıcı ve içimizden öyküleriyle Yalnızlık Alfabesi farklı bir okuma tecrübesi vadediyor okura.

“O şenlikli balkon günlerinden geriye ne kaldı, dedi Nebahat Hanım içinden. Uzun uzun baktı, sanki orada dikilse o günlere tekrar dönecekmiş gibi... Dönüp de o çayları yudumlayacak, o neşeyi yeniden yaşayacakmış gibi… Sonra toparlandı, apartmanın önünden geçti ve bahçe yoluna girdi. Ama bütün hevesi kaçmıştı.

Eve dönmek istedi, içindeki sızı baharın güzelliğine galebe çaldı. Daha önce de çok kez böyle olmuştu. Hevesle yapmaya başladığı her şeye, hatıraların gölgesi düşüyordu. Şimdiyi solduran bir gölgeydi bu. Bazen bu şehirden, evden ve bu sokaktan gitmek istiyordu. Gölgenin erişemeyeceği bir şehir, bir sokak var mıydı?”

Yalnızlık, bizi ite kaka kovuyor olmak istediklerimizin yanından. Hayat onu en büyük kozu sayıp sürüyor masaya, çaresiz kalıyoruz. Bile isteye değil mecburen öğreniyoruz onun dilinden konuşmayı. Önünde sonunda cebimizde yalnızlık alfabesiyle geziyoruz hepimiz.

Emek Bayrak, ilk kitabı Yalnızlık Alfabesi ile insan yaşamının kırılma noktalarını, çıkmaz yollarını ve arayış hevesini işaret eden öyküler sunuyor okura. Yalın, şaşırtıcı ve içimizden öyküleriyle Yalnızlık Alfabesi farklı bir okuma tecrübesi vadediyor okura.

“O şenlikli balkon günlerinden geriye ne kaldı, dedi Nebahat Hanım içinden. Uzun uzun baktı, sanki orada dikilse o günlere tekrar dönecekmiş gibi... Dönüp de o çayları yudumlayacak, o neşeyi yeniden yaşayacakmış gibi… Sonra toparlandı, apartmanın önünden geçti ve bahçe yoluna girdi. Ama bütün hevesi kaçmıştı.

Eve dönmek istedi, içindeki sızı baharın güzelliğine galebe çaldı. Daha önce de çok kez böyle olmuştu. Hevesle yapmaya başladığı her şeye, hatıraların gölgesi düşüyordu. Şimdiyi solduran bir gölgeydi bu. Bazen bu şehirden, evden ve bu sokaktan gitmek istiyordu. Gölgenin erişemeyeceği bir şehir, bir sokak var mıydı?”


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri


İthaki Yayınları tarafından yayınlandı



Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski