Freuda göre, her erkeğin hayatında üç kadın vardır: Ona bakan kadın, onu içine alan kadın, ve onu yok eden kadın. Her üçü de anadır: Kendi anası çocuğunun anası ve onu geri alacak olan toprak ana.Freud aşk üzerine yazar, Lacan da. Bu kendi içinde alışılagelmiş bir şey değildir çünkü aşk konusu bilimsel tartışmalar için uygun bulunmaz. Sosyal bilimlerle en azından ilişkiler üzerine odaklanılması gerekir: Bozulmuş ilişkiler, iletişim problemleri, seksüel bozukluklar ve diğerleri. Katı bilimsel dünya da aşk düşüncesi şiirsel ve dolayısıyla nihai olarak hormon ve genlerde temellendirilmiş konumlara indirgenmesi gereken bir şeyin yarı pişmiş tarifi olarak görüldü. Freudun artan ilgisi dikkate değerdir çünkü o özellikle aşkı ayrı bir konu olarak dürtülerle beraber fakat onlardan bağımsız olarak incelemiştir. Farklı bir şey vardı, fakat ne? Onu tarif etmeye çalışmak neredeyse bir imkânsızlıktı. Freud da Lacan da âşık olmak ve aşk arasında bir ayrım koymuşlardır. Freud âşık olmayı hipnoza ilişkin olan, büyü etkisinde birşey olarak görür. Lacan âşık olmanın narsistik özelliğini tarif etmek için yeni bir kelime sunar, Lhainamoration -haine, amaur, admiration, (nefret, aşk, hayranlık). Öteki üzerindeki yansımada kendimizden ya nefret eder ya da âşık oluruz ve en güçlü afrodizyak başkasının bize aşkını açıklamasıdır.
Freuda göre, her erkeğin hayatında üç kadın vardır: Ona bakan kadın, onu içine alan kadın, ve onu yok eden kadın. Her üçü de anadır: Kendi anası çocuğunun anası ve onu geri alacak olan toprak ana.Freud aşk üzerine yazar, Lacan da. Bu kendi içinde alışılagelmiş bir şey değildir çünkü aşk konusu bilimsel tartışmalar için uygun bulunmaz. Sosyal bilimlerle en azından ilişkiler üzerine odaklanılması gerekir: Bozulmuş ilişkiler, iletişim problemleri, seksüel bozukluklar ve diğerleri. Katı bilimsel dünya da aşk düşüncesi şiirsel ve dolayısıyla nihai olarak hormon ve genlerde temellendirilmiş konumlara indirgenmesi gereken bir şeyin yarı pişmiş tarifi olarak görüldü. Freudun artan ilgisi dikkate değerdir çünkü o özellikle aşkı ayrı bir konu olarak dürtülerle beraber fakat onlardan bağımsız olarak incelemiştir. Farklı bir şey vardı, fakat ne? Onu tarif etmeye çalışmak neredeyse bir imkânsızlıktı. Freud da Lacan da âşık olmak ve aşk arasında bir ayrım koymuşlardır. Freud âşık olmayı hipnoza ilişkin olan, büyü etkisinde birşey olarak görür. Lacan âşık olmanın narsistik özelliğini tarif etmek için yeni bir kelime sunar, Lhainamoration -haine, amaur, admiration, (nefret, aşk, hayranlık). Öteki üzerindeki yansımada kendimizden ya nefret eder ya da âşık oluruz ve en güçlü afrodizyak başkasının bize aşkını açıklamasıdır.