1960 İhtilali, yaşayanlarda acı bir tortu, yeni nesilde ise merak konusudur. Bir ülkenin yönetimi cumhurbaşkanından başbakanına kadar sorgulanmış ve sonucunda birkaç kurban verilmiştir.İhtilal çeşitli yönleriyle ele alınmış, birçok kitap yazılmış, inceleme-araştırma dosyaları hazırlanmıştır ama perde arkasında görevlerini yapanlar sessiz kalmışlardır, çünkü onlar vatani görevlerini yapmaktadırlar, devletin onlara verdiği görevi layıkıyla yapmak için didinmişlerdir.Yassıada, Menderes ve Muhafızları kitabında 28 Haziran 1960-19 Eylül 1961 tarihleri arasında Yassıadada görev yapan Muhafız Subaylardan Mehmet Nuri Taşdelenin anıları ile Muhafız Subayların ihtilaldeki bir başka sesi duyacaksınız.Bir gün önce cumhurbaşkanı ve başbakan olan insanların bir gün sonra bir mahkum olarak yaşadıklarını şahit olacak, olaylara karşı tavırlarını ve yasakların onlara etkilerini gözlemleyeceksiniz. Celal Bayarın, Adnan Menderesin intihar girişimleri ve buna dair spekülasyonların açığa çıkarıldığı kitapta çarpıcı fotoğraflarla bir acının analizini yapma fırsatını bulacaksınız.Mehmet Nuri Taşdelen anılarını okurla paylaşırken hiçbir çıkar gözetmemiş ve telif ücreti almamıştır, çünkü o tarihe karşı borcunu ödemek istemiştir, gizli objektifiyle bir dönemi açığa çıkardığı gibi şimdi de kalemi ve objektifiyle görmediklerimizi ve daha önce paylaşılmayan bilgileri gözlerimizin önüne seriyor.
1960 İhtilali, yaşayanlarda acı bir tortu, yeni nesilde ise merak konusudur. Bir ülkenin yönetimi cumhurbaşkanından başbakanına kadar sorgulanmış ve sonucunda birkaç kurban verilmiştir.İhtilal çeşitli yönleriyle ele alınmış, birçok kitap yazılmış, inceleme-araştırma dosyaları hazırlanmıştır ama perde arkasında görevlerini yapanlar sessiz kalmışlardır, çünkü onlar vatani görevlerini yapmaktadırlar, devletin onlara verdiği görevi layıkıyla yapmak için didinmişlerdir.Yassıada, Menderes ve Muhafızları kitabında 28 Haziran 1960-19 Eylül 1961 tarihleri arasında Yassıadada görev yapan Muhafız Subaylardan Mehmet Nuri Taşdelenin anıları ile Muhafız Subayların ihtilaldeki bir başka sesi duyacaksınız.Bir gün önce cumhurbaşkanı ve başbakan olan insanların bir gün sonra bir mahkum olarak yaşadıklarını şahit olacak, olaylara karşı tavırlarını ve yasakların onlara etkilerini gözlemleyeceksiniz. Celal Bayarın, Adnan Menderesin intihar girişimleri ve buna dair spekülasyonların açığa çıkarıldığı kitapta çarpıcı fotoğraflarla bir acının analizini yapma fırsatını bulacaksınız.Mehmet Nuri Taşdelen anılarını okurla paylaşırken hiçbir çıkar gözetmemiş ve telif ücreti almamıştır, çünkü o tarihe karşı borcunu ödemek istemiştir, gizli objektifiyle bir dönemi açığa çıkardığı gibi şimdi de kalemi ve objektifiyle görmediklerimizi ve daha önce paylaşılmayan bilgileri gözlerimizin önüne seriyor.
Kitabın yazarı Mehmet Bey Yassıada'da muhafızlık yapmış subaylardan. Kitabın girişinde günlüğünü yazarken tarafsız olamadığını, günün şartlarından etkilendiğini yazıyor. Ama bu tarafgirliğine bence günlüklerden sonraki güncel açıklamalarında da devam ediyor. Mesela Yassıada Komutanını her olayına neredeyse şahit gösteriyor. Hani Tarık Güryay'ın mahkeme salonuna kurdurttuğu özel masasının fotoğrafını görmesek, diğer hatıratları okumasak Tarık Güryay'ın melek gibi bir gardiyan olduğunu sanacağız.
Yazar Mithat Perin ve Nazlı Ilıcak'ın yazdıklarını Tarık Güryay'ın yazdıklarıyla çürütmek istemiş ama Tarık Güryay'ın kitabına cevap veren Nusret Kirişçioğlu'nun kitabını es geçmiş.
Menderes'in intihar ettiğini söylüyor ama ben zehirlendiği kanısındayım. Bunun için çokça uzun yazardım ama vakit almak istemiyorum.
Kitaba neden 6 puan verdim. Çünkü çekilen gizli fotoğraf bence çok büyük başarı. Günlük dediklerimiz zaten hissi olur. Ama tutulabilmesi ve bunu gelecek adına yapılması bence olumlu. O dönemi merak edenler okusun diyebilirim. Ama bu kitap o Yassıada'yı anlamak için sadece aperatif. Keyifli okumalar :)