Amerikalı yazar Muhyiddin Şekûr, Yazdan Kalan Son Gül’de alışılmışın çok dışında bir romanla çıkıyor okurların karşısına. Cleveland’da, daha çok ataları Afrika’dan göç etmiş insanların yaşadığı bir banliyöde ergenliğe henüz yeni adam atan Carlos Jackson, 1958 yılının yazında bir gün, yan komşuları Helen Blue’nun sevimli yeğeni Kamara’yı gördüğü anda yepyeni bir duyguyla tanışır.
Aşk yoksa insanı böyle tepeden tırnağa sarsan bir duygu mudur?
Üstelik Kamara, mahallenin bitirim delikanlısı, başı beladan kurtulmayan Blue Joe’nun da gözünden kaçmamıştır. O güne kadar Blue Joe’yla hiçbir meselede karşı karşıya gelmemeye dikkat eden Carlos şimdi ne yapacaktır?
Neyse ki imdada mahallenin bilgesi Dan Amca yetişir. Dan Amca, adeta sıradan bir insanın hayatında da nasıl sıra dışılıkların olabileceğini gösteren bir rehber olacaktır Carlos için.
Ve mahallenin birbirinden renkli, sahici, sevimli diğer karakterleri… Hepsi başı sıkıştığı her an Carlos’un yanındadırlar.
Enfes sofraları ve duygu dolu ilahileriyle Emma Teyze, Dan Amca’nın en yakın arkadaşlarından yardımsever Bay George, kadife sesli Helen Blue, sıra dışı yetenekleri ve şifalı karışımlarıyla Madam Zulu ve Carlos’un Capo-Kung sanatında birlikte yol aldığı ustalar ve çıraklar…
Acısıyla tatlısıyla ilk aşkı, ayrılığı, ergenlikten yetişkinliğe geçişi, engin bir felsefi temeli olan savaş sanatlarını, bir deniz piyadesi olarak Vietnam Savaşı tecrübesinin getirdiklerini, hatta ta Timbuktu’ya uzanan esrarengiz keşifler ve sürprizlerle dolu bir macerayı yaşamak Carlos’u bambaşka bir adama dönüştürecektir. Belki de kendi içinde saklı olan gerçek Carlos’a…
Muhyiddin Şekûr, Yazdan Kalan Son Gül’de sevgi, dostluk, ümit, ilham ve sürprizlerle dolu bir romana imza atıyor. Bu, aslında hepimizin hikâyesi, son derece olağan görünen olayların nasıl olağanüstü tecrübelere dönüşebileceğine dair şaşırtıcı bir serüven…
http://www.edebiyathaber.net/muhyiddin-sekurdan-yazdan-kalan-son-gul/
Amerikalı yazar Muhyiddin Şekûr, Yazdan Kalan Son Gül’de alışılmışın çok dışında bir romanla çıkıyor okurların karşısına. Cleveland’da, daha çok ataları Afrika’dan göç etmiş insanların yaşadığı bir banliyöde ergenliğe henüz yeni adam atan Carlos Jackson, 1958 yılının yazında bir gün, yan komşuları Helen Blue’nun sevimli yeğeni Kamara’yı gördüğü anda yepyeni bir duyguyla tanışır.
Aşk yoksa insanı böyle tepeden tırnağa sarsan bir duygu mudur?
Üstelik Kamara, mahallenin bitirim delikanlısı, başı beladan kurtulmayan Blue Joe’nun da gözünden kaçmamıştır. O güne kadar Blue Joe’yla hiçbir meselede karşı karşıya gelmemeye dikkat eden Carlos şimdi ne yapacaktır?
Neyse ki imdada mahallenin bilgesi Dan Amca yetişir. Dan Amca, adeta sıradan bir insanın hayatında da nasıl sıra dışılıkların olabileceğini gösteren bir rehber olacaktır Carlos için.
Ve mahallenin birbirinden renkli, sahici, sevimli diğer karakterleri… Hepsi başı sıkıştığı her an Carlos’un yanındadırlar.
Enfes sofraları ve duygu dolu ilahileriyle Emma Teyze, Dan Amca’nın en yakın arkadaşlarından yardımsever Bay George, kadife sesli Helen Blue, sıra dışı yetenekleri ve şifalı karışımlarıyla Madam Zulu ve Carlos’un Capo-Kung sanatında birlikte yol aldığı ustalar ve çıraklar…
Acısıyla tatlısıyla ilk aşkı, ayrılığı, ergenlikten yetişkinliğe geçişi, engin bir felsefi temeli olan savaş sanatlarını, bir deniz piyadesi olarak Vietnam Savaşı tecrübesinin getirdiklerini, hatta ta Timbuktu’ya uzanan esrarengiz keşifler... tümünü göster
Yazarın diğer kitaplarını da okuduğum ve beğendiğim için almıştım bu kitabını. Heyecanla okumaya başladım, sayfalar ilerlemedi... Ne yazık ki diğer kitaplarındaki manevi atmosfer yok
Karton Cilt, 1. Baskı, 556 sayfa
2017 tarihinde, Timaş Yayınları tarafından yayınlandı