Çok eski bir günah unutulmuş bir yemin ölümcül bir sır saklayan bir kasaba.
Epsilon Yayınevinin okurlarıyla tanıştırdığı başarılı yazar Frank Peretti Kuzeybatı Pasifikin dağlarında, eski ve yalnız bir madenci kasabası olan Hyde Riverı ele geçiren kötülük hakkında kanlı ve insanın içini ürperten bir iz bırakacak şeyler anlatıyor...
Geceleri, bilinen bütün hayvanlardan çok daha tehlikeli olan bir yırtıcı hayvan, insanların bedenlerini ve ruhlarını istemeye başlıyor. En son kurban, doğa fotoğrafçısı Cliff Benson, dağlarda kamp yaparken vahşice öldürülüyor. Şerif Les Collins, izleyebileceği küçük bir kanıta rağmen, davayı kapatıyor ve suçu vahşi bir ayıya atıyor... Tıpkı Hyde Riverda yıllardır süregelen diğer esrarengiz ölümlere ve ortadan kayboluşlara yapıldığı gibi.
Çok eski bir günah unutulmuş bir yemin ölümcül bir sır saklayan bir kasaba.
Epsilon Yayınevinin okurlarıyla tanıştırdığı başarılı yazar Frank Peretti Kuzeybatı Pasifikin dağlarında, eski ve yalnız bir madenci kasabası olan Hyde Riverı ele geçiren kötülük hakkında kanlı ve insanın içini ürperten bir iz bırakacak şeyler anlatıyor...
Geceleri, bilinen bütün hayvanlardan çok daha tehlikeli olan bir yırtıcı hayvan, insanların bedenlerini ve ruhlarını istemeye başlıyor. En son kurban, doğa fotoğrafçısı Cliff Benson, dağlarda kamp yaparken vahşice öldürülüyor. Şerif Les Collins, izleyebileceği küçük bir kanıta rağmen, davayı kapatıyor ve suçu vahşi bir ayıya atıyor... Tıpkı Hyde Riverda yıllardır süregelen diğer esrarengiz ölümlere ve ortadan kayboluşlara yapıldığı gibi.
Anlatımı şahaneydi. Bu anlatımı bu kurguyu ziyan etmiş yazar. Sonu hiç de akla uygun değildi. Bağdaştırdığı şey berbattı. Okumasanızda olur.
Dokuz yıldır kitaplığımda bekleyen bu garip kitabı an itibariyle bitirdim. Günah üzerine yazılmış o kesin fakat türü ne belli değil. Çok garipti ya... Elimden de bırakamadım gitti belki sonunda bir aydınlanma yaşarım dedim ama... Uzun zamandır bu şekil bir anlamsızlık içinde kalmamıştım. Kitabı sevmediğim bütün insanlara önereceğim.
575 sayfa