İnsanlığın toplumsal gelişim ve değişim tarihi, egemen sınıflarla ezilen sınıf ve tabakalar arasındaki mücadeleler tarihidir. Egemenlik alanını genişletme, daha fazla güç ve kara dayalı sınır tanımaz yağmadan, bizzat üzerinde yaşadığımız gezegen de nasibini almaktadır.Dünya; kaynakların pervasız tüketimi ve doğal tahribatlar nedeniyle alarm vermektedir. Bu durum, egemenlerin geleceğini de tehdit etmektedir. Yeni Dünya Düzeninin inşası sürecinde; Sürdürülebilir ekonomik kalkınma, Çevre, Toplumsal eşitlik kavramları bizzat Kapitalizm tarafından da dillendirilmeye başlanmış, ancak doğası gereği süreç içinde sadece Ekonomik büyüme kavramına indirgenmiştir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınma gerekleri özellikle azgelişmiş ülke ve bölgelere dayatılarak, bu konu bile haksız rekabetin bir unsuru haline dönüştürülmüştür. Gelecek kaygıları, egemen gücü temsil eden ülkeler arasında çatlaklar oluşmasını sağlayacak kadar ciddidir.Yeni Dünya Düzeni, ilk olumsuz sonuçlarını yaşarken ve yeniden yapılanma çabalarına girerken, toplumun çoğunluğunu içeren muhaliflerin alternatif üretme çabaları da meyvelerin vermeye başlamıştır.Sosyal Araştırmalar Vakfı, temel eksenlerinden bir olan yeni dünya düzenine alternatif oluşturma, alternatif çabaları destekleme görevi kapsamında, bir bilimsel araştırma tezi olan bu kitabın okuyucuyla buluşmasına aracılık etmektedir. Bilimsel uyarılanın, çıkar ilişkileri nedeniyle kitlesel yayınlarda yer bulamadığı günümüzde bu çaba daha da anlamlı hale gelmiştir. İlerleyen sayfalarda bulcağınız veri ve yorumların, konu ile ilgili araştırmacılar için ciddi bir başvuru kaynağı olacağı inancındayız.Sosyal Araştırmalar Vakfı Yönetim Kurulu
İnsanlığın toplumsal gelişim ve değişim tarihi, egemen sınıflarla ezilen sınıf ve tabakalar arasındaki mücadeleler tarihidir. Egemenlik alanını genişletme, daha fazla güç ve kara dayalı sınır tanımaz yağmadan, bizzat üzerinde yaşadığımız gezegen de nasibini almaktadır.Dünya; kaynakların pervasız tüketimi ve doğal tahribatlar nedeniyle alarm vermektedir. Bu durum, egemenlerin geleceğini de tehdit etmektedir. Yeni Dünya Düzeninin inşası sürecinde; Sürdürülebilir ekonomik kalkınma, Çevre, Toplumsal eşitlik kavramları bizzat Kapitalizm tarafından da dillendirilmeye başlanmış, ancak doğası gereği süreç içinde sadece Ekonomik büyüme kavramına indirgenmiştir. Sürdürülebilir ekonomik kalkınma gerekleri özellikle azgelişmiş ülke ve bölgelere dayatılarak, bu konu bile haksız rekabetin bir unsuru haline dönüştürülmüştür. Gelecek kaygıları, egemen gücü temsil eden ülkeler arasında çatlaklar oluşmasını sağlayacak kadar ciddidir.Yeni Dünya Düzeni, ilk olumsuz sonuçlarını yaşarken ve yeniden yapılanma çabalarına girerken, toplumun çoğunluğunu içeren muhaliflerin alternatif üretme çabaları da meyvelerin vermeye başlamıştır.Sosyal Araştırmalar Vakfı, temel eksenlerinden bir olan yeni dünya düzenine alternatif oluşturma, alternatif çabaları destekleme görevi kapsamında, bir bilimsel araştırma tezi olan bu kitabın okuyucuyla buluşmasına aracılık etmektedir. Bilimsel uyarılanın, çıkar ilişkileri nedeniyle kitlesel yayınlarda yer bulamadığı günümüzde bu çaba daha da anlamlı hale gelmiştir. İlerle... tümünü göster