İnsanlığa Uçuş kitabında Boris Polevoy, bir Sovyet pilotunun -Aleksey Petroviç Meresef- günden güne ateşlenen kahramanlığını anlatmaktadır. Uçaktan düşerek, ağır yaraları nedeniyle iki ayağını da dizden aşağı kaybeden Meresef, bu ünlü insan, yanındaki yatakta yatan komiser Voraböfün yardımı ve akla sığmaz iradesinin sağlamlığı, kararlılık ve kahramanlığı sayesinde yapay ayaklarına o kadar alışıyor ki, sonunda sevdiği hava kuvvetlerine tekrar kabul ediliyor. Genç, dinç ve kararlı bir insan olan Aleksey Petroviç, zamanına ve halkına layık olmak için nasıl yaşamak gerektiği sorununu ve yeni insan adım taşımaya hakkı olması için ne yapması gerektiği sorununu doğru olarak çözüyor. Aleksey Petroviç uçağıyla düştüğü yerde kendine geldiğinde hayatta kaldığına seviniyor. Nitekim, kendi arkadaşlarına ulaşmak ümidiyle, on bir gün gece gündüz ıssız bir ormanda emekleye emekleye bunun için sürünmekten vazgeçmiyor. Bundan başka, tekrar savaş meydanına dönmek isteğiyle, yapay ayaklarına sahip olur olmaz, iyi düşünülmüş, sistemli bir plan gereği yapılan alıştırmalar sayesinde onlara alışmaya çaba gösteriyor. Meresef için yaşamak yeterli değildir. Bu ateşli yurtsever, tamamiyle yok edilinceye kadar işgalcilere karşı mücadeleye bizzat devam etmek, bu şekilde de hayatına anlam kazandırmak istiyor. Fakat, Meresefin kahramanlığı kendisini kuşatan çevrenin etkili desteği olmadan olanaksız ve akla sığmayan bir şey oturdu. Kendini, uğradığı felaket nedeniyle kolektifin hayatından, yaratıcı çalışmalarından uzak hisseden ve bu kolektife tekrar dönmek için, ilk bakışta olanaksız görünen şeylere başvuran bir insanın cesurane kararlılığına ancak Sovyet yurdunda tanık olunabilir.
İnsanlığa Uçuş kitabında Boris Polevoy, bir Sovyet pilotunun -Aleksey Petroviç Meresef- günden güne ateşlenen kahramanlığını anlatmaktadır. Uçaktan düşerek, ağır yaraları nedeniyle iki ayağını da dizden aşağı kaybeden Meresef, bu ünlü insan, yanındaki yatakta yatan komiser Voraböfün yardımı ve akla sığmaz iradesinin sağlamlığı, kararlılık ve kahramanlığı sayesinde yapay ayaklarına o kadar alışıyor ki, sonunda sevdiği hava kuvvetlerine tekrar kabul ediliyor. Genç, dinç ve kararlı bir insan olan Aleksey Petroviç, zamanına ve halkına layık olmak için nasıl yaşamak gerektiği sorununu ve yeni insan adım taşımaya hakkı olması için ne yapması gerektiği sorununu doğru olarak çözüyor. Aleksey Petroviç uçağıyla düştüğü yerde kendine geldiğinde hayatta kaldığına seviniyor. Nitekim, kendi arkadaşlarına ulaşmak ümidiyle, on bir gün gece gündüz ıssız bir ormanda emekleye emekleye bunun için sürünmekten vazgeçmiyor. Bundan başka, tekrar savaş meydanına dönmek isteğiyle, yapay ayaklarına sahip olur olmaz, iyi düşünülmüş, sistemli bir plan gereği yapılan alıştırmalar sayesinde onlara alışmaya çaba gösteriyor. Meresef için yaşamak yeterli değildir. Bu ateşli yurtsever, tamamiyle yok edilinceye kadar işgalcilere karşı mücadeleye bizzat devam etmek, bu şekilde de hayatına anlam kazandırmak istiyor. Fakat, Meresefin kahramanlığı kendisini kuşatan çevrenin etkili desteği olmadan olanaksız ve akla sığmayan bir şey oturdu. Kendini, uğradığı felaket nedeniyle kolektifin hayatından, yaratıcı çalışmala... tümünü göster