Yıldızlar Altında İstanbul

Selim İleri, Yıldızların Altında İstanbulda romanlarda, filmlerde kalmış o kenti, eski İstanbulu, günümüze getiriyor. Bizi de resimlerle, fotoğraflarla renklenmiş bu büyülü yolculuğa davet ediyor.Bir zaman makinesine binip, renk, ışık ve sular kenti İstanbula gidiyoruz. Leylakların hâlâ yaşadığı İstanbula... Hanımeli kokularının, evde yapılmış limonataların, uzaklardan duyulan yoğurtçu çıngıraklarının kentine gidiyoruz. Köpükten ibaret kahveler içip, tozlu parfüm şişelerini açıyoruz. Yüksek tavanlı meyhanelerden heyecanlı sohbet sesleri duyuluyor, bir yanda da eski radyolardan cızırtılı bir müzik yükseliyor. Yatılı okul kapısında vedalar yaşanıyor, iskelelerde sevinçli karşılamalar... Sakin dünyanın sakin komşularını anıyoruz. Deniz manzarasına açılan yokuşlardan iniyoruz nefes nefese. Nice sanatçının geçtiği Küçük Sahnede bir oyun seyrediyoruz mesela... Yazlık sinemada siyah beyaz bir filme kaptırıyoruz kendimizi. Mühürdardan, Modadan, Acıbademden geçiyoruz, Aksaraya, Yedikuleye varıyoruz. Cihangiri, Yeşilköyü, Şişliyi de unutmuyoruz tabiî... Bir de... ille de Boğaziçi...

Selim İleri, Yıldızların Altında İstanbulda romanlarda, filmlerde kalmış o kenti, eski İstanbulu, günümüze getiriyor. Bizi de resimlerle, fotoğraflarla renklenmiş bu büyülü yolculuğa davet ediyor.Bir zaman makinesine binip, renk, ışık ve sular kenti İstanbula gidiyoruz. Leylakların hâlâ yaşadığı İstanbula... Hanımeli kokularının, evde yapılmış limonataların, uzaklardan duyulan yoğurtçu çıngıraklarının kentine gidiyoruz. Köpükten ibaret kahveler içip, tozlu parfüm şişelerini açıyoruz. Yüksek tavanlı meyhanelerden heyecanlı sohbet sesleri duyuluyor, bir yanda da eski radyolardan cızırtılı bir müzik yükseliyor. Yatılı okul kapısında vedalar yaşanıyor, iskelelerde sevinçli karşılamalar... Sakin dünyanın sakin komşularını anıyoruz. Deniz manzarasına açılan yokuşlardan iniyoruz nefes nefese. Nice sanatçının geçtiği Küçük Sahnede bir oyun seyrediyoruz mesela... Yazlık sinemada siyah beyaz bir filme kaptırıyoruz kendimizi. Mühürdardan, Modadan, Acıbademden geçiyoruz, Aksaraya, Yedikuleye varıyoruz. Cihangiri, Yeşilköyü, Şişliyi de unutmuyoruz tabiî... Bir de... ille de Boğaziçi...


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

205 sayfa


ISBN
975-293-118-9

Diğer baskılar


Etiketler: istanbul kitapları

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

ykcsuryoyo teomaninan01 fatoniko kendimden geriye
4 kişi

Okumak İsteyenler

demian gullce
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski