Toplumsal baskıların, geçim alanında, yalnızlığa ittiği, sıkıntılara soktuğu bi kimsenin düşünceleri, yakınmaları değildir, sorunlara alçakgönüllüce bakan, görüşlerini kişisel ölçüler içinde vermeyi amaçlayan bir kimsenin özdeyişleridir, dahası yardılarıdır. Düşünen insan, içinde yaşadığı toplumdan sorumludur, topluma karşı birtakım görevler üstlenmiştir. İşte bu özdeyişlerde kendini toplumla yüzyüze getiren anlayışın örnekleri sergilenmiştir. İnsanın okumuşu, okumamışı düşüncelerinden anlaşılır, kimi kamu kurumlarından aldığı yasal belgelerle değil. Nice yüksek belgeler biliriz, onları taşıyanları konuştukça yerin dibine sokar, nice koltuklar biliriz üzerinden oturanları konuşmalarıyla alçaltır. Oysa kişiyi oturduğu koltuk değil sergilediği görüşleri, savunduğu düşünceleri yükseltir. Bir toplumda taşıdığı yasal belgelerle yükseleceğini sanarak ortaya atılanların sayısı çoğaldıkça toplumsal alçalmanın ivmesi artar. Konuşma yetkisi olanların susturulduğu bir toplumda, yetkisiz konuşmacılarınm sayısı arttıkça yozlaşam hızlanır. Düşüncenin en kötüsü alanlara dökülerek çıkar aracı yapılan, en yücesi de çağını aşarak geleceği ışıklandırandır. Bizim toplumumuz, yüksek belgeliler yüzünden, günümüzü değil geleceğimizi de karanlığa sürüklemektedir.
Toplumsal baskıların, geçim alanında, yalnızlığa ittiği, sıkıntılara soktuğu bi kimsenin düşünceleri, yakınmaları değildir, sorunlara alçakgönüllüce bakan, görüşlerini kişisel ölçüler içinde vermeyi amaçlayan bir kimsenin özdeyişleridir, dahası yardılarıdır. Düşünen insan, içinde yaşadığı toplumdan sorumludur, topluma karşı birtakım görevler üstlenmiştir. İşte bu özdeyişlerde kendini toplumla yüzyüze getiren anlayışın örnekleri sergilenmiştir. İnsanın okumuşu, okumamışı düşüncelerinden anlaşılır, kimi kamu kurumlarından aldığı yasal belgelerle değil. Nice yüksek belgeler biliriz, onları taşıyanları konuştukça yerin dibine sokar, nice koltuklar biliriz üzerinden oturanları konuşmalarıyla alçaltır. Oysa kişiyi oturduğu koltuk değil sergilediği görüşleri, savunduğu düşünceleri yükseltir. Bir toplumda taşıdığı yasal belgelerle yükseleceğini sanarak ortaya atılanların sayısı çoğaldıkça toplumsal alçalmanın ivmesi artar. Konuşma yetkisi olanların susturulduğu bir toplumda, yetkisiz konuşmacılarınm sayısı arttıkça yozlaşam hızlanır. Düşüncenin en kötüsü alanlara dökülerek çıkar aracı yapılan, en yücesi de çağını aşarak geleceği ışıklandırandır. Bizim toplumumuz, yüksek belgeliler yüzünden, günümüzü değil geleceğimizi de karanlığa sürüklemektedir.