Yorma Yüreğini Aşktan Usanacaksan

Çehresi değişmiş sevinçlerimin hayallere perçinlenmiş yanında nasıl da unuttum seni sormayı? Örselenmiş kuytulara pası gitmemiş delilikleri kazırken, hayaline bir daha bakmayı unuttum.Kirli sokakların kaldırımları öğütürken taşralı bedenimi, o çocuksu bakışlarını masum heveslerin yanına koymayı unuttum işte... Körelenin hisler değil de, kendim olduğunu söylemeyi unuttum. Anlamsız kalabalıkların etrafına uçuştuğu günlerde, ben tomurcuğa bile durmamıştım. Oysa pembeydi yüzünü dahi göremediğin çiçek... Yaban gülü müydüm neydim? Yabancılara karşı ürkek, sana dünden meyilli...Nasıl da unuttum kumral diyarlara sürgün edilmiş şiirimin titrek kafiyesini? Neşesi gelmemiş yalnızlığımda, körebe oynayan güneşin ışığı karartırken günümü, nasıl da unuttum seni?..Kybelenin saçları toprağı tutuştururken, Zeus Tapınağında ayinler yapılırken yeniden denedim yaşamayı... En başından sen de denedin. Babil Kulesinden gecenin yıldızları görünmüyordu. Biliyordum senin parlaklığını seçemiyordu kimseler... Truva atı koşamıyordu, yetişemiyordu hayallerine... Biliyordum kurbanını seçmişti tanrılar... Tapınakların duvarlarından kan sızıyordu. Benim yüzüm pembeye çalıyordu hala... Sen yaban gülünü baharım diye seviyordun.

Çehresi değişmiş sevinçlerimin hayallere perçinlenmiş yanında nasıl da unuttum seni sormayı? Örselenmiş kuytulara pası gitmemiş delilikleri kazırken, hayaline bir daha bakmayı unuttum.Kirli sokakların kaldırımları öğütürken taşralı bedenimi, o çocuksu bakışlarını masum heveslerin yanına koymayı unuttum işte... Körelenin hisler değil de, kendim olduğunu söylemeyi unuttum. Anlamsız kalabalıkların etrafına uçuştuğu günlerde, ben tomurcuğa bile durmamıştım. Oysa pembeydi yüzünü dahi göremediğin çiçek... Yaban gülü müydüm neydim? Yabancılara karşı ürkek, sana dünden meyilli...Nasıl da unuttum kumral diyarlara sürgün edilmiş şiirimin titrek kafiyesini? Neşesi gelmemiş yalnızlığımda, körebe oynayan güneşin ışığı karartırken günümü, nasıl da unuttum seni?..Kybelenin saçları toprağı tutuştururken, Zeus Tapınağında ayinler yapılırken yeniden denedim yaşamayı... En başından sen de denedin. Babil Kulesinden gecenin yıldızları görünmüyordu. Biliyordum senin parlaklığını seçemiyordu kimseler... Truva atı koşamıyordu, yetişemiyordu hayallerine... Biliyordum kurbanını seçmişti tanrılar... Tapınakların duvarlarından kan sızıyordu. Benim yüzüm pembeye çalıyordu hala... Sen yaban gülünü baharım diye seviyordun.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975845658-X

Etiketler: deneme

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski