Türk medyasının Yunanistandaki ilk ve tek kadın temsilcisi olan Nur Batur, Atinaya 1995te gitti. Kardak ve Öcalan krizlerini yaşadı, Yunan milliyetçilerinin bir numaralı hedefi oldu ve uzun süre korumalarla gezdi. Çapraz ateş altında ve kopmak üzere olan bir ipin üzerinde yürüdü ama yılmadı, aksine Yunanlı liderlerle diyalog kurdu ve Atinadan farklı bir pencere açtı. Yunan medyasının ilgisi her zaman üzerinde oldu. Onu tanıtan yazılar, onunla ilgili röportajlar gazete ve dergilerde yer aldı. Öyle ki yaptığı yemeklerin reçeteleri bile ağızdan ağza dolaşarak yaygınlaştı, yapılır oldu. Projektörler onu durmaksızın aydınlattı.Yunan medyasının Türkiyenin gözü kulağı olarak tanımladığı Batur, Yunanistan-Türkiye ekseninde yaşadıklarını gizlisi saklısı olmaksızın yazdı.
Türk medyasının Yunanistandaki ilk ve tek kadın temsilcisi olan Nur Batur, Atinaya 1995te gitti. Kardak ve Öcalan krizlerini yaşadı, Yunan milliyetçilerinin bir numaralı hedefi oldu ve uzun süre korumalarla gezdi. Çapraz ateş altında ve kopmak üzere olan bir ipin üzerinde yürüdü ama yılmadı, aksine Yunanlı liderlerle diyalog kurdu ve Atinadan farklı bir pencere açtı. Yunan medyasının ilgisi her zaman üzerinde oldu. Onu tanıtan yazılar, onunla ilgili röportajlar gazete ve dergilerde yer aldı. Öyle ki yaptığı yemeklerin reçeteleri bile ağızdan ağza dolaşarak yaygınlaştı, yapılır oldu. Projektörler onu durmaksızın aydınlattı.Yunan medyasının Türkiyenin gözü kulağı olarak tanımladığı Batur, Yunanistan-Türkiye ekseninde yaşadıklarını gizlisi saklısı olmaksızın yazdı.
Karton Cilt, 652 sayfa
2004 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı