Ortaçağ: Karanlıklar çağı!Bizde, Ortaçağ denince, aklımıza ilk gelen budur; Ortaçağla karanlık, bir bakıma eşanlamlıdır dilimizde. Bununla, Batı Ortaçağını kastediyorsak, ancak bir ölçüde doğrudur böylesi bir değerlendirme. Batı, bir ara bir alacakaranlığın içine girer gerçi; ancak, 1000 yılı dolaylarından başlayarak - türlü bunalımlarla iç içe de olsa - ilerleyen, yaratan bir Ortaçağdır o. Hele karanlık, Doğudaki Ortaçağ için asla söz konusu olmamak gerekir: Ortaçağda Asya uygarlıkları, özellikle Hindistan ve Çin rönesanslarını yaşarlar; Yakındoğuda ise, herşey bir yana, VII. yüzyıldan başlayarak, insanlık tarihinin en görkemli olaylarından biri sahneye gelir: İslam uygarlığı doğar. Doğunun çaptan düşüşü, aslında Ortaçağdan sonradır.Bu geniş coğrafyada yaşayan toplumların belki hepsine birden egemen olan da, feodalizm dediğmiz belli bir iktisadî ve sosyal yapıdır. Ne var ki, o bile Batıda ve Doğuda farklılıklar içerir uygulamada.Bu kitapta, yepyeni bir Ortaçağ bulacaksınız.Batıda, bir noktadan sonra, burjuvazinin ve laik düşüncenin palazlanmaya başladığı, Doğuda ise aklın ve bilimin saltanatını sürdüğü bir çağdır bu; pek büyük sosyal, siyasal, kültürel ve sanatsal değişimlerin ağır ağır biriktiği, özellikle Batıda köklü dönüşümlerin tohumlarının atıldığı bir çağ.Okuyunuz göreceksiniz...
Ortaçağ: Karanlıklar çağı!Bizde, Ortaçağ denince, aklımıza ilk gelen budur; Ortaçağla karanlık, bir bakıma eşanlamlıdır dilimizde. Bununla, Batı Ortaçağını kastediyorsak, ancak bir ölçüde doğrudur böylesi bir değerlendirme. Batı, bir ara bir alacakaranlığın içine girer gerçi; ancak, 1000 yılı dolaylarından başlayarak - türlü bunalımlarla iç içe de olsa - ilerleyen, yaratan bir Ortaçağdır o. Hele karanlık, Doğudaki Ortaçağ için asla söz konusu olmamak gerekir: Ortaçağda Asya uygarlıkları, özellikle Hindistan ve Çin rönesanslarını yaşarlar; Yakındoğuda ise, herşey bir yana, VII. yüzyıldan başlayarak, insanlık tarihinin en görkemli olaylarından biri sahneye gelir: İslam uygarlığı doğar. Doğunun çaptan düşüşü, aslında Ortaçağdan sonradır.Bu geniş coğrafyada yaşayan toplumların belki hepsine birden egemen olan da, feodalizm dediğmiz belli bir iktisadî ve sosyal yapıdır. Ne var ki, o bile Batıda ve Doğuda farklılıklar içerir uygulamada.Bu kitapta, yepyeni bir Ortaçağ bulacaksınız.Batıda, bir noktadan sonra, burjuvazinin ve laik düşüncenin palazlanmaya başladığı, Doğuda ise aklın ve bilimin saltanatını sürdüğü bir çağdır bu; pek büyük sosyal, siyasal, kültürel ve sanatsal değişimlerin ağır ağır biriktiği, özellikle Batıda köklü dönüşümlerin tohumlarının atıldığı bir çağ.Okuyunuz göreceksiniz...