Behiç Akın yeni albümü 17 Ağustos Körfez Depreminden sonra bizzat yerinde görülmüş, duyulmuş, gözlenmiş, hatta yaşanmış olaylardan yola çıkılarak çizilen acı ama, gerçek karikatürleri biraraya getiriyor. Ak, bir anlamda, depremin mizahi panoramasını çıkarmış. İnsan albümün sayfalarını karıştırırken ister istemez Ben bunu hatırlıyorum ya da Bunun aynısı başımdan geçti diyebiliyor. Hepsi gerçek bir olayın gerçek diyalogları sanki. Yapay, zorlama tek bir çizgi, tek bir söz yok. Behiç Ak 19 yıldır günlük karikatür çizmenin verdiği birikim, tecrübe ve sanatçı olgunluğuyla en trajik konularda bile karikatür çizilebileceğinin, mizah yapılabileceğinin sıradışı örneklerinden birini veriyor. Zelzele gerek konusu gerekse yaklaşımıyla, çizginin sözden güçlü ve kalıcı olduğunu gösteren hem çarpıcı hem de sarsıcı bir albüm.
Behiç Akın yeni albümü 17 Ağustos Körfez Depreminden sonra bizzat yerinde görülmüş, duyulmuş, gözlenmiş, hatta yaşanmış olaylardan yola çıkılarak çizilen acı ama, gerçek karikatürleri biraraya getiriyor. Ak, bir anlamda, depremin mizahi panoramasını çıkarmış. İnsan albümün sayfalarını karıştırırken ister istemez Ben bunu hatırlıyorum ya da Bunun aynısı başımdan geçti diyebiliyor. Hepsi gerçek bir olayın gerçek diyalogları sanki. Yapay, zorlama tek bir çizgi, tek bir söz yok. Behiç Ak 19 yıldır günlük karikatür çizmenin verdiği birikim, tecrübe ve sanatçı olgunluğuyla en trajik konularda bile karikatür çizilebileceğinin, mizah yapılabileceğinin sıradışı örneklerinden birini veriyor. Zelzele gerek konusu gerekse yaklaşımıyla, çizginin sözden güçlü ve kalıcı olduğunu gösteren hem çarpıcı hem de sarsıcı bir albüm.