Zeynîlik üzerine yapılmış kitaplık çapta ilk çalışma. Kitabın konusunu teşkil eden Zeynîlik, XV. yüzyılda ortaya çıkışının ardından halkla birlikte aydınların da dikkatini çekmeyi başarmış bir tarikattır. Herat şehrinden Horasan, Anadolu, Rumeli, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hindistana yayılan bu ekole Horasanda Ali Şir Nevâî, Mısırda İbnül-hümam, Abdülvahhab Şârânî, Kuşâşî, Kûrânî, Anadoluda Molla Fenârî, Sinan Paşa, Molla Lütfi, Zenbilli Ali Efendi gibi pek çok üst düzey âlimlerin bağlandığı, sultanlar, sadrazamlar ve vezirler başta olmak üzere bir çok devlet erkânının intisap ettiği görülmektedir. Yazar bu eserinde, bütün tarikatların ve tasavvufî hayatın ana teması olarak gördüğü Tevhid ve Tevhid Mertebelerinin eğitimini ele alarak rahat ve anlaşılır bir anlatımla manevî hayatın izini sürüyor. Tevhidî düşünce ve Tevhidin ana ilkeleriyle ilgili ehlince bilinen konuları yeni bir sunum ve yeni bir üslûpla yoldakilerin dikkatlerine sunuyor. Özellikle de Tevhid ve Vahdet sözkonusu olduğunda hemen tartışmaya açılan konular ve soruların üzerine gidiyor, bunlara dair, pek yapılmayan bir biçimde acaba niçin böyle sorusunu sorup kendi cevaplarını okura sunuyor.
Zeynîlik üzerine yapılmış kitaplık çapta ilk çalışma. Kitabın konusunu teşkil eden Zeynîlik, XV. yüzyılda ortaya çıkışının ardından halkla birlikte aydınların da dikkatini çekmeyi başarmış bir tarikattır. Herat şehrinden Horasan, Anadolu, Rumeli, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hindistana yayılan bu ekole Horasanda Ali Şir Nevâî, Mısırda İbnül-hümam, Abdülvahhab Şârânî, Kuşâşî, Kûrânî, Anadoluda Molla Fenârî, Sinan Paşa, Molla Lütfi, Zenbilli Ali Efendi gibi pek çok üst düzey âlimlerin bağlandığı, sultanlar, sadrazamlar ve vezirler başta olmak üzere bir çok devlet erkânının intisap ettiği görülmektedir. Yazar bu eserinde, bütün tarikatların ve tasavvufî hayatın ana teması olarak gördüğü Tevhid ve Tevhid Mertebelerinin eğitimini ele alarak rahat ve anlaşılır bir anlatımla manevî hayatın izini sürüyor. Tevhidî düşünce ve Tevhidin ana ilkeleriyle ilgili ehlince bilinen konuları yeni bir sunum ve yeni bir üslûpla yoldakilerin dikkatlerine sunuyor. Özellikle de Tevhid ve Vahdet sözkonusu olduğunda hemen tartışmaya açılan konular ve soruların üzerine gidiyor, bunlara dair, pek yapılmayan bir biçimde acaba niçin böyle sorusunu sorup kendi cevaplarını okura sunuyor.