Miras Olayına Farklı Bir Yaklaşım...Çağdaş ve sosyal devletlerde devletlerin temel görevleri çok azdır. Gelişmiş devletler sadece temel konularda üzerine düşeni yapmaktadır. Bu temel görevlerin başında eğitim, sağlık, güvenlik ve adalettir gelmektedir. Ülkemizde ise devlet, bu temel görevlerden bazılarını zorunlu olarak yapmaktadır. Örnek vermek gerekirse; eğitim zorunludur. Askerlik erkekler için zorunludur. Çalışanlar için vergi zorunludur. Ancak, devletin temel görevlerinden biri olan adalet zorunlu değildir. Bu eşgüdümlü olarak da, mülkün temeli olan Miras Adaleti de zorunlu değildir. Çünkü mülk iki şekilde elde edilmektedir. Birincisi Çalışılarak, İkincisi ise ; Miras yoluylaBurada sözü edilen adalet, mülkün şahıslara geçmesini düzenleyen adalettir. Bir başka deyişle Miras Kanunudur. Miras Kanunu, medeni kanun içerisinde 495.maddeden başlayarak 683.maddeye kadar devam eden 188 maddeden meydana gelmiş gerçekten her ihtimal düşünülmüş, fevkalade güzel bir kanundur. Günün koşulları dikkate alınarak epeyce değişiklikler yapılmış, çağa uydurulmuş, gelişmiş ülkelerdeki miras kanunlarından hiçbir farkı kalmamış, kanun tekniği olarak mükemmel hazırlanmıştır. Ancak yasa uygulamaya başlamadan önce, mahkemelerde devam ettiği süre içerisinde, farklı cinslerin kazanımları konusunda epey boşluklar ve eksiklikler içermektedir.İşte buradan yola çıkarak Zorunlu Adalet kavramı gündeme gelmektedir. Kitapta, hukuktaki eksik bir yönün sosyal hayata yansımalarını dile getirmeye çalışan yazar, Bu arada gelişmiş ülkelerin bu konuya yaklaşımlarını ve uygulama yöntemleri araştırmış, Konuyla ilgili uzmanların ve tarafların görüşleri almış, halkla anket yapmıştır. Bu sayede konuyu kişisel bir temenni olmaktan çıkarıp bilimsel bir araştırma şekline dönüştürmüştür. Sonuçta aydın sorumluluğu içinde ve bilimsel kriterler çerçevesinde, toplumun büyük çoğunluğunun hem fikir olduğu bir olgu, çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne serilmektedir.Umarız ki bu kitap, ülkemizde bahsi geçen konuyla ilgili sorunlar çözülmesinde, kadınlarımız şiddetten ve ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtulmasında, aile içinde kavga, kin, nefret ve hatta cinayetlerin son bulmasında küçük de olsa bir hizmet eder.
Miras Olayına Farklı Bir Yaklaşım...Çağdaş ve sosyal devletlerde devletlerin temel görevleri çok azdır. Gelişmiş devletler sadece temel konularda üzerine düşeni yapmaktadır. Bu temel görevlerin başında eğitim, sağlık, güvenlik ve adalettir gelmektedir. Ülkemizde ise devlet, bu temel görevlerden bazılarını zorunlu olarak yapmaktadır. Örnek vermek gerekirse; eğitim zorunludur. Askerlik erkekler için zorunludur. Çalışanlar için vergi zorunludur. Ancak, devletin temel görevlerinden biri olan adalet zorunlu değildir. Bu eşgüdümlü olarak da, mülkün temeli olan Miras Adaleti de zorunlu değildir. Çünkü mülk iki şekilde elde edilmektedir. Birincisi Çalışılarak, İkincisi ise ; Miras yoluylaBurada sözü edilen adalet, mülkün şahıslara geçmesini düzenleyen adalettir. Bir başka deyişle Miras Kanunudur. Miras Kanunu, medeni kanun içerisinde 495.maddeden başlayarak 683.maddeye kadar devam eden 188 maddeden meydana gelmiş gerçekten her ihtimal düşünülmüş, fevkalade güzel bir kanundur. Günün koşulları dikkate alınarak epeyce değişiklikler yapılmış, çağa uydurulmuş, gelişmiş ülkelerdeki miras kanunlarından hiçbir farkı kalmamış, kanun tekniği olarak mükemmel hazırlanmıştır. Ancak yasa uygulamaya başlamadan önce, mahkemelerde devam ettiği süre içerisinde, farklı cinslerin kazanımları konusunda epey boşluklar ve eksiklikler içermektedir.İşte buradan yola çıkarak Zorunlu Adalet kavramı gündeme gelmektedir. Kitapta, hukuktaki eksik bir yönün sosyal hayata yansımalarını dile getirmeye çalışan y... tümünü göster