Unutulmuş Diyarlar temalı okuduğum ilk kitap. Drow ırkının hayat tarzı, yönetim şekli çok iyi anlatılmış. Hikayeye drow hayat tarzını benimsemekte güçlük çeken genç bir drow'un gözünden bakıyoruz, bu da karakteri iyice benimsememizi sağlıyor.
Çeviri konusunda uzman olmasam da, bence gayet başarılı.
Fanastik dunya yaraticiligin doruklarinda dolasirken, Drizzt'in yasadigi ikilemler ve sorgulamalar cok basarili analiz edilmis. Herkesin benzer sorgulamalari zaman zaman yaptigini soylesem cok abartmis olmam diye dusunuyorum.
Kötülüğün içinde hiç bir neden olmadan bile birilerinin iyi olabileceğini gösteren bir kitap. Finali harikaydı, girişi de harikaydı gerçi.
Bu serinin sadece ilk kitabını okudum ve diğerlerini almak için sabırsızlanıyorum. İnşAllah diğer kitaplarıda bu kitabı gibi güzel olur.
Tamamen farklı bir dünyada, tamamen farklı bir halk ve ahlak anlayışı içinden yazılmış bir roman. Birkaç dövüş sahnesi dışında bütün sayfalar drow toplumunu ve genç Drizzt'in dışlanışını anlatıyor. Fantastik-psikolojik mi desem, bilemedim ama sakin, derin, karakterin kafasını didiklemeyi seven okurlar için hazine sayılabilir.
Drizzt Do' urden' in macerasının başladığı bu kitap, sizi gerçekten bir yerlere sürükleyecek.
Salvatore'un yazdığı belki de en iyi kitap. Drizzt Do'Urden'ın doğuşuna tanıklık etmek bir yana, kötücül ailesini, Zaknafein'i ve drow toplumunun çarpıklığını okumak çok büyük bir keyif. Muhteşem finalini halen unutamadığım enfes bir macera...
Diğer fantastik diyarlara giriş itibari ile pek benzemiyor ve kendisine çekmesi biraz zor.
http://kitaptutkum.blogspot.com/2013/11/drizzt-efsanesi-1-kara-elf-serisi.html
Ayrıntılar blog yazımdadır.
Karanlığın içinde bir aydınlık olan Drizzt’den beklenen, zalimlik ve düşman görülen her şeyi öldürmesidir! Drizzt için, Kara elflerin bu karanlık, kötülük ve entrika dolu dünyasında kendi iç dünyasının güzelliğini korumak hiç de kolay değildir.
Drizzt’in ilginç yaşamını öğrenmek ve bu değişik dünya ile tanışmak istiyorsanız kitabı alın okuyun derim!
Ne bir yıldız süsler bu ülkeyi bir şirin gizemli parıltısıyla, ne de güneş yaşam dolu ılık ışıklarını gönderir buralara. burası karanlıkaltı'dır; unutulmuş diyarların telaşlı yüzeyi altındaki gizli dünya. burada gökyüzü acımasız bir kayadır. duvarlar, ölümün, buraya gelme yanılgısına düşecek kadar budala yüzey canlılarının meşale ışığı ile grileşmiş rengini yansıtır. burası onların dünyası değildir. burası ışığın dünyası değildir. buraya davetsiz gelenlerin çoğu geri dönmezler.
Sadece böyle bir giriş için bile okunacak çok kıymetli bir kitap.
Sanırım uzun süredir böyle bir kitap bekliyordum. Kara Kule ve Ölüm Kapısı Serisi'nden sonra fantastiğe ara vermiştim. Ama o ara bu seri ile kapanmış oldu.
Okumaya başlarken kendimi inanılmaz bir atmosferin içerisinde buldum ve açıkçası , en azından ben , aynı günün sonunda kitabın son sayfasını çevirdiğimde yamyam gibi etrafıma bakıp "nerede bunun ikincisi" diye sayıklamaya başladım. Ve tabi hemen ona da başladım.
Tüm kötülüğün içerisinde ufacık,kum tanesi tonunda beyaz bir nokta olan Drizzt ve ileride sadık dostu olacak olan Guenhwyvar'ın irade gücüne tanıklık olduğumuz gibi , drow toplumunun çarpık dünyasını da sindirmiş oluyoruz serinin ilk kitabı ile.
Genellikle iyilerin dünyasında olup, onlara saldıran kötü tarafı okuyarak tedirgin olurdum yada olurduk ; ama bu sefer kitapta tam aksi gerçekleşerek kötülüğün gözünden bakıyoruz dünyaya. Bu da normal olarak insanı fena halde cezbediyor.
İlk epik fantazi denemem çok güzeldi. Kitap bu hayal ürünü dünyayı anlayabileceğimiz şekilde detaylandırıyor. Ayrıca yazar Drizzt adlı baş karakteri destekleyebilmemiz için onu kötülüğün ortasındaki bir azize çeviriyor. Onurun öneminden falan bahsediyor. Kısacası çok sürükleyiciydi. Öyle ki kitabı 2 günde bitirdim.
Bunların dışında şunu eklemek istiyorum: Loth belanızı versin kara elfler. Ne biçim bir ırksınız siz lan.