Sunako

Detayları:  bir yazar-okur, 26, İstanbul
İlgi Alanları:  Anime, Manga, Sinema, Kitap, Budizm
Hakkında: 
"lakin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden... daha fazla
27 takip ettiği ve 28 takip edeni var. 67 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Sunako bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 8 ay
Sunako okumuş bitirmiş.
Zorba

Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.

Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis özyaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir... Korkmamayı, yaşamı sevmeyi ve ayakta durabilmeyi bana o öğretmişti, diyor yazar. Gerçekten de Zorba, bir yaşam kılavuzudur. Özgür ufukların ve özgür insanların simgesidir. Bugün Nikos Kazancakis'in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Zorba'nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.

Zorba, Yunanlı ünlü yazar Nikos Kazancakis'in olgunluk dönemi ürünü (1946). Ağır ve suskunlukla yüklü geçen karanlık bir dönemin tadı buruk ilk meyvesi.

Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 8 ay
Sunako bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Sunako okumuş bitirmiş.
Kelebek

İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu ‘insanca bir felsefe ve ‘üstün bir uygarlıkla tanıştırdı: Modern sistemin kokuşmuş yolları yerine Kızılderililerin, cüzzamlıların, okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçıların gerçek uygarlığıyla .Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş. Ardı ardına sıralanan bu rakamlar aslında bir hücrenin uzunluğu: Bir uçtan bir uca beş adım. Tüm yaşamın göz önünden geçtiği beş adım. Hayallerle ve tutkularla atılan beş adım. Yargıçlara, mahkemeye ve insan kazanmak yerine kaybetmeye dayalı yargı sistemine atılan beş adım. Modern olarak nitelenen ülkelere atılan beş adım. Tüm duyguları iğdiş eden her türlü korkuyu insanın içine salan beş adım. Özgürlüğe ve geleceğe atılan beş adım.Kelebek bir özgürlük mücadelesi...

İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu ‘insanca bir felsefe ve ‘üstün bir uygarl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Sunako bir değerlendirme yaptı.
Bitik Adam

7

kitapta birşeyler var ve akmıyor. tıkanıyor, kesiliyor. cümlelerin kuruluş yapısı beni gerçekten çok yordu. restorana girerken bunları düşündüm, otururken, çıkarken, diye düşündüm vs diye giden cümle kalıpları beni biraz sıktı. ama ince bir kitap oluşu ve konusu gereği devam etmek istedim. kitabın akmaması konusu gereği değil tamamen anlatış ve cümle kuruluş biçimleri nedeniyle bir monolog şeklinde devam etmesindendir.
öte yandan thomas bernard'ın müthiş karamsarlığı insanın moralini de bozar.
Ayrıca Amadeus müzikaline benzer, deha derecesinde yetenekli olan virtüöze karşı duyulan kıskançlıkla karışık hayranlığın adamlardan birinin hayatını nasıl mahvettiği kişi ile filmdeki salieri aynı adammış hissi uyandırır.
Türkçe aslı gibi tek paragraftan oluşmaz, ilk iki kısa paragraf sonrası geri kalanın tamamı tek paragraf şeklindedir.

kitapta birşeyler var ve akmıyor. tıkanıyor, kesiliyor. cümlelerin kuruluş yapısı beni gerçekten çok yordu. restorana girerken bunları düşündüm, otururken, çıkarken, diye düşündüm vs diye giden cümle kalıpları beni biraz sıktı. ama ince bir kitap olu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 11 ay
Sunako bir değerlendirme yaptı.
Toza Sor (Arthur Bandini, #3)

9

Arturo Bandini. Ne balık ne de bir kuş.

tanrıya inancını yitirmeye başlayan ancak ateist olduğu için tanrıdan özür dileyecek kadar içine işlemiş, öğretilmiş bir tanrı figürüne sahip -yine bana göre suçlayacak/sığınacak bir kavrama duyduğu ihtiyaç sebebiyle tam olarak bırakamaz tanrıyı- ve zina yaptığı için tüm şehrin cezalandırıldığını düşünecek kadar dev bir ego ya da derin bir masumiyet.
Portakaldan başka yiyecek bir şeyi olmayan, açlıktan süt çalmayı düşünen ama bunu kendine yediremeyen (çalmayacaktı canım, sadece yazacağı bir roman için bir deneyim yaşayacaktı!), kadınlara karşı aşırı utangaç yanını dört bir tarafını sarmış olan komik yazar egosu ile gizlemeye çalıştıkça daha da batan Arturo Bandini’yi sevmemek olur mu hiç? :)
mutluluk arayışı ya da aramayışı ise hayret verici, ilgi çekici; fakat belki hakkındaki en güzel şey ise bu kadar farklı olmasına rağmen içimizdeki parçalardan meydana gelmesi.
Arturo’yu anlamak için tek bir kitap (toza sor) yetmez. Onu anlamak için diğer tüm kitapları okumak gerekir. Eline para geçtiğinde çılgınca ve boşvermişçe alışveriş yapmasına bayılıyorum. Özellikle Sammy’e yazdığı bir mektup var ki aklıma geldikçe okurum. “küçük orospu bu gece buradaydı; biliyorsun sammy, şu harikulade vücutlu, beyinsiz meksikalı.” Diye başlar. :)
Yaklaşık tüm kitapları okumam 1.5 ayımı aldı ve kitaplar bitince düştüğüm boşluğu sanırım anlatamam.

Arturo Bandini. Ne balık ne de bir kuş.

tanrıya inancını yitirmeye başlayan ancak ateist olduğu için tanrıdan özür dileyecek kadar içine işlemiş, öğretilmiş bir tanrı figürüne sahip -yine bana göre suçlayacak/sığınacak bir kavrama duyduğu ihtiyaç ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

Sunako şu an ne okuyor?

Kambur

%0

Tanrı'nın Huzur Bahşettiği Shantaram

%58
Sayfa 504.

Favori Yazarları (11 yazar)

Favori yazarı yok.