Asi (MacLeods of Skye Üçlemesi, #1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Allah'ımmm gece gecee bitti yaa,yazılılardan bu kadar uzun sürdü yoksa elinizden bırakamayacağınız biz kitap !! Rory <3 Sanırım en sevdiğim iskoçum olduu bu. Alec den sonra <3
Konuya değinecek olursak ;
İsabel klanını kurtarmak için dayısı tarafından Rory ile nişanlandırılır. Ama bu geçici,1senelik nişandır sadece. Aşk olmamalı(ydı). :)))
Bu dönem içerisinde Isabel in bulması gereken bazı şeyler vardır. Bunları sizler okuyarak öğreneceksiniz. Bu süreçte gelişen olayları keyifli bir biçimde anlatıyor. Tabii bi yer vardı ki orda gözlerimden yaş geldiğini hatırlıyorum. :)
Kesinlikle pişman olmayacağınız biz kitap. Hemen hemen hemen okuyun derim :)

9 puan

Nişanlanmaya mecbur bıraklan iki genç... Arada mecbur bırakılan şartlar, intikam, aile sevgisi iki genci bu duruma getiriyor. Rory her ne kadar kendine sözler verse de Isabel'in güzelliğine karşı koyamıyor ama bir yandan da ona güvenmiyor. Isabel ise ailesinin geleceği için Rory'i kendine aşık etmeli ve arkasından bazı işler çevirmeli. Isabel'in Rory'nin kız kardeşine yardım etme çabaları çok güzeldi. Rory'nin de her geçen gün ona bağlanması ve onu bırakmak istememesi...
Rory bazen çok acımasız konuşsa da içinden geçenler bunlar değildi. Şartlar gereği ilerde Isabel'i bırakması gerekiyordu ve bu nedenle onun duymak istemediği sözler söylemek durumunda kaldı.
İkilimizin arasında geçenler, etrafta çevrilen entrikalar ve olay örgüsü güzeldi. Ben beğendim. Sırada 2. Kitap Alex'in hikayesi "Maskesiz" kitabı var.
İskoç historicalı seviyorsanız mutlaka okumanız gereken bir seri!!!

10 puan

Mükemmel mükemmel mükemmel... :)

10 puan

Mükemmel bir kitap

10 puan

https://illekitap.blogspot.com/2020/04/monica-mccarty-asi-macleods-of-skye.html

Aslında ilk basımını okuduğum ama şimdi farklı yayınevinden yeni baskısını okuyarak bir kez daha bayıldığım bir kitabın yorumuyla karışınızdayım.

Monica McCarty'nin kitaplarını çok seviyorum, kadının kurguları öyle vıcık vıcık bir aşk değil derinden hissedilen bir aşkı anlatıyor olmasının yanında tarihi olayları kurgulaştırarak okurlarına hem bir romans kitabı okurken hem de tarihe dokunuşlar yaparak İskoç tarihine dair bilgi veriyor. Bu yüzden türlerinden ayrı bir şekilde beğeniyorum yazarın kitaplarını.
Ayrıca okuru sıkmayan, gereksiz yere uzatmayan, her şeyi dozunda bırakan, akıcı, sürükleyici, merak uyandırıcı aşk, savaş, arkadaşlık ve aile ilişkileriyle süslenen kurguları kaleme alan bir yazar. Zaten bu kitapta da bunu çok görüyoruz.

Kitabın kısaca konusuna değinerek bir özet geçmeyeceğim bu sefer çünkü kitabın arka kapak sayısı bariz bir şekilde özet geçmiş bu yüzden bir daha ben yazmayacağım. Aşağıda kitabın tanıtım yazısında bulabilirsiniz konusunu :)

Öncelikle bu kitabı ikinci kez okuyuşum olduğunu söylemiştim. İlki Koridor Yayınları'ndan çıkan baskısıydı şimdi Nemesis Kitap baskısından okudum. İkisini kıyaslamayacağım ama şunu söylemek istiyorum ilk baskıda ve normalde İskoç kitaplarında Klan Beyi tabiri kullanılır ancak bu kitapta Şef tabiri kullanılması biraz olmamış gibi geldi. Normalde alıştığımız tabir o olunca başkası biraz tuhaf geldi sanırım. Ama ilk okuyan tabi ki farkı anlamayacaktır. Ama keşke Klan Beyi ya da MacLeod'ların Beyi olarak geçseydi dedim.

Bunun haricinde eleştirebileceğim hiçbir şey yok kitapta. Zaten mükemmel bir kitaptı benim için :) Aynı zamanda yazarın ilk okuduğum kitabı olduğu için hem Rory'nin hem Isabel'in hem de yazarın bendeki yeri ayrıdır :)

Isabel ve Rory arasındaki ilişkiyi çok severek okuduğumu kabul etmeliyim. Her ne kadar bir yıl nişanlı kalacak olsalar da ve bir evlilik öncesi ilişki yaşanması beklense de Rory'nin planları, aslında klan beyi olarak görevleri için planları Isabel'e karısı gözüyle bakmasına engel olması ve ona göre onurlu davranması muhteşemdi. Kendini ne kadar Isabel'den uzak tutsa da kadının gücü dedirtircesine Isabel, Rory'nin kalbine, bedenine ve aklına sahip olmanın yolunu buldu :D

Her ne kadar başlardaki tavırları da çok tatlı olsa da her ikisi de birbirlerine olan çekimi kabullenip de ona göre sanki birbirlerini sevdiklerini ve asla ayrılmayacaklarmış gibi bir tavır içerisinde ilişkilerini yaşamalarından sonrası çok güzeldi. Rory'nin flörtöz halleri, özgürce Isabel'e gülümsemesi, onunla bir şeyler paylaşması, dokunması, öpmesi, sohbet etmesi her şey çok güzeldi. Aynı şey tabi ki Isabel için de geçerli.

Margaret ve Alex'in Isabel'i kabullenmeleri falan çok güzeldi. Isabel bir şekilde Rory'nin kardeşlerini anlayıp, çözüp Rory'nin yapması gerekenler konusunda ipucu verse de Rory'de Isabel'in ağabeyleri hakkında gözlem yapması siz nasıl da güzel bir çiftsiniz dedirtti.

MacKenzie ile olan saldırılar, ani savaşlar falan çok güzel anlatılmıştı. Yani bir klan ne kadar güçlü olursa olsun ya da ne kadar iyi savaşçıları olursa olsun ani baskınlarda yaralanabilmeli, kayıp verebilmeli ki gerçekliği hissedilsin. Bunda da öyleydi. İlk saldırıda Alex'in yaralanması... ikinci saldırıda iki adamlarının ölmesi ve Rory'nin yaralanması... her şey çok güzeldi.

Isabel'in Rory'nin yanına gelme amacı ve her ne kadar Rory'e ihanet edemeyeceğini anlayıp ona göre plan yapsa da Rory'e yakalanması ve sonrasında oluşan ayrılık kısmının çok uzunca anlatılmasındansa kısa sürmesi çok güzeldi. Ama en güzeli de barışmalarıydı. O sahneyi her okuyuşumda yüzümde mutlu bir gülümseme olduğunu itiraf etmeliyim.

Çok uzatmadan yorumumu bitireceğim ve şunu söylemeliyim ben bu yazarın kitaplarını çok seviyorum. Sizlere de eğer historical romans türünü seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim. Hazır Nemesis Kitap yeniden çıkarmaya başlamışken okumadan geçmeyin bence :)

Ahh bu arada demezsem içimde kalırdı ben bu kitapların kapaklarını cidden pek sevmiyorum, keşke türüne daha uygun kapak tasarımları olsaydı ya da orijinal kapaklarını kullansalardı.

Profil Resmi
10 puan

Yazarın çıkan ilk kitabı ve en iyi kitabı bence.

Bu kitapta aldığım tadı diğer kitaplarında alamadım...

Gerçekten çok çok çok güzeldi...

11 yıl, 10 ay
8 puan

süperdi ah asi asi

Profil Resmi
10 puan

Tutku dolu bir romandı. Fazlasıyla kışkırtıcı !!!

9 puan

muhteşem bir kitap...verilen ayrıntılar karakterlerin aralarındaki tutku ve aşkın bazen onurun da ötesine geçebileceğini kanıtlayan bir roman:) Isabell'in güzelliğine rağmen sağduyusunun yüksek olması ve bencillikten uzak olması çok hoştu.Ayrıca Rory tam bir klan reisinin özelliklerine sahip.Monica Mccarty ise gerçekten yaşanmış olayları hayal gücüyle harmanlayarak ve iyi bir araştırmayla harika bir roman yaratmış cidden özverili bir çalışma olmuş:))

Profil Resmi
10 puan

Kitabın konusundan da anlaşılacağı üzere ortada şahane bir adam, şahane güzel bir kadın ve bir ihanet var. Ancak yazar o kadar güzel bir hikaye kurgusu yazmış ve karakterleri o kadar şahane anlatmış ki, yemeden içmeden kitabı okumak geldi içimden. Karakterlere göz atalım;

Rory MacLeod: MacLeod klanının reisi. Reis dediysek öyle böyle değil yani tam bir reis. Yazarın bakış açısıyla söylemek gerekirse; tüm vücudu demirden kaslarla örülü, devasa irilikte, koskocaman kılıcı tüy misali savuracak kadar kuvvetli, mavi gözlü ve arzulu bir klan reisi. Klanı için herşeyi feda edecek kadar sert bir adam. İsabel'i şiddetle istemesi, arzulaması bile çelik gibi iradesini eritemez. Tabii bir yere kadar çelik dediysek taş demedik herhalde :)

İsabel MacDonald: Klanının geleceğini kurtarmak adına hain dayısının planına alet olmayı kabul ediyor. Görür görmez adamda çarpılmış etkisi yaratacak kadar güzel ve cesaretli bir kadın. Amacı dayısının istediği şeyi yaparken Rory'i kendine aşık etmek. Ancak planlarda yer almayan birşey var; vücudu çelikten kaslarla örülü şahane yakışıklı bir klan reisi. ^^

İşte kitabımızın konusu ana karakterlerimizin etrafında dönerken, biz okuyucu ise yazar Monica McCarty'nin her fırsatta değindiği, Rory MacLeod'un çelikten kaslarla örülü vücudunun detaylarını okuyoruz. Şikayet ettiğimi söylemiyorum, aksine yazar o kadar başarılı bir şekilde anlatıyor ki sizde İsabel'le beraber hayran hayran Rory'nın kaslarını süzerken buluyorsunuz kendinizi. Hele kitapta bir yerde 'Rory inatla kollarını göğsünde kavuşturdu' diyordu. Hem İsabel hemde okuyucu hayranlıkla şişen kol pazularına bakar buluyor kendini :) ^^

Yani demek istediğim yazar inanılmaz şahane anlatmış karakterleri. Tabii bu kadın karakterimiz için de geçerli. Ancak ben bir bayan okuyucu olarak dikkatimi başka şeylere odakladım. Mesela Rory'nin çelikten örülü karın kaslarına :D Eehuehue anlatmaya başladığımdan beri kaç kez 'çelikten örülü kaslar' ifadesini kullandım acaba :)))

Sözün özü ve kısacası; mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim bir roman.

6 puan

yorumlara bakarak aldığım bir kitaptı
cinsellik çok fazla işlenmiş
o yönünü çok beğenmedim açıkcası
onun dışında güzel diycem ama pekte bişey kalmıyor

Profil Resmi
10 puan

bayıldığım romanlardan ah bu İskoçlar..

10 puan

İskoç Karakterlerinin Kahramanlık ve Aşk hikayelerinin tutkunu olarak bu hikaye Çok Çok güzeldi :). Gerek karakterleri gerek konusu gerekse yazarın kalemi'nin gücü olsun tam kıvamında harika bir kitap dı.

10 puan

Bir solukta biten bir kitap.

Profil Resmi
10 puan

Rory e ve İskoçlara aşık olmamak elde değil

Profil Resmi
5 puan

İdare ederdi.. Bir kitabı kadının cinsel obje oluşu üzerine kurmak bana saçma geliyor.. Sırf adamı baştan çıkarıp bir klanı kurtaracak olma fikri başında bana abes geldiği için öylesine okuyup bitirdim.. mükemmel kadın ve mükemmel erkek aşık olur filan...

10 puan

Yazar ilk kitabıyla göndlümde taht kurmayı başardı ne diyebilirim ki Rory MacLeod'a aşık olmamak mümkün değil :) :)
Sanırıııım İskoçlarıııııııı Seviyoruuuum <3

10 puan

Monica Mccarty'nin çok methini duymuştum ama arkadaşlar bu kadar güzel ve akıcı yazan bir yazar olabileceğini tahmin etmemiştim.Kitabı emekli kuyruğun da bile okudum elimden bırakamadım.İnsanların ilgi çekici bakışları vardı kitabıma ımarım reklamı da olmuştur..Tek kelime ile muhteşem bir aşk kitabı idi.Sadakati de yazar çok güzel işlemişt.Rory'nin İsabel'i bayrağı alırken yakaladığı sahne çok güzel di.İkisinin de duygularını çok çarpıcı bir şekilde yansıtıyordu..Birbirlerini anlamaya çalışmalrı,biribirlerine olan ihtiyaçalrı çok güzel anlatılmıştı..İnşallah bu kitap çok çok satar da ikinci kitap için beklemeyiz...Yazarımız da biraz Judith Mcnaught,biraz Julie Garwood'u Biraz Teresa Medeiros'u bulduğumu itiraf etmeliyim.Bir de giriş kısmında çok ayrıntı detay filan yoktu yani sade anlatımı vardı yazarın..Ne diyeyim Hoşgeldin Monica Mccarty....

5 puan

Bu serinin en kötüsü bence buydu yada benim beklentim yüksekti bilemedim 🤔

10 puan

Güzeldi,çoook güzeldi.Bir süredir okuduğum kitaplar içinde en güzellerinden biriydi.tavsiye olunur...

2 puan

Yaklaşık 2.5 sene önce Monica'nın Maskesiz romanını okumuştum ve pek memnun kalmamıştım. Çoğu historical severin sevdiği bir isim olan Monica'ya bir şans daha verdim ve anladım ki bir daha yanına yaklaşmayacağım bir yazar oldu.

Bana göre kalemi hiç akıcı değil. Aşırı sıkıcı bir anlatımı var. Sürekli karakterlerin kendi içlerinde yaşadığı iç çatışmayı okumaktan başka bir şey yapmadım 2 kitapta.

Ayrıca anladım ki çoğu kişinin hayran olduğu İskoç historical romanlarına benim kanım pek ısınmamış. Beğendiğim İskoç historicalları bir elin parmağını geçmeyecek şekilde. Belki de sebebi hep aynı tipte kahramanların oluşturulmasıdır. Genelde soğuk görünümlü,çoğu klan şefi,dünya yakışıklısı erkekler ile inatçılıkta sınır tanımayan,aşırı cesur,dillere destan güzellikte olan kadınlar oluşturuyor bu grubu.

Yok ben bu yazarla yapamam. Monica defteri benim için kapandı.

8 puan

Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biri.Bu yazarın okuduğum ilk kitabı ve çok memnun kaldım.Konu olarak çok klasik ancak oldukça akıcı bir kitap.Yazar gerçek karakterlerden faydalanmış.Kitabın sonundaki not hoşuma gitti.Türünü sevenlerin beğeneceği kitaplardan.Tavsiye ederim :)

10 puan

aşk, tutuku, gurur, nefret, hırs ve kaçınılmaz birliktelik harika bir hikaye mutlaka okunmalı

10 puan


Nedir bu İskoç erkeklerine olan zaafım bilemedim gitti...

Güzel bir kitap, okurken oldukça akıcıydı sürdü gitti.

Tavsiye ederim.

Sevgilerle,

10 puan

Rederick MacLeod'ın kız kardeşi Margaret bir kaza sonrası tek gözünden yaralanmıştır. Sleat MacDonald'da de onunla alay edip nişanı bozmuş Margaret'i tek gözlü bir adamın çektiği, tek gözlü bir at ve yanında tek gözlü bir köpekle göndermiştir. Bunu yapmasında ki amaç Rory'nin karşılık vermesiydi. MacLeod'lar da bunun intikamını almaya kararlıdır.
İki yıl MacLeod ve MacDonald'lar arasında süren savaşa Tek Gözlü Kadının Savaşı denilmiştir. Rory kardeşi Margaret ve MacLeod'lara yaptıkları yüzünden Sleat'ı ortadan kaldırma yemini etmiştir. Düşmanını ele geçirmeye çok yaklaşmıştır ki Sleat krala gitmiş Kral James'de duruma el koymuştur. Kral kavgaya son vermek, kan davasını bitirmek için evliliğe karar vermiştir. Bu yüzden Rory ile Isabel MacDonald'ı nişanlandırmıştır. Rory bir yıl sonra krala borcu bitince planını uygulayacaktır. Sleat temizlenmedikçe, MacLeod'ların hakkı olup MacDonal'ların elinde tuttuğu Trotternish yarımadası tekrar ellerine geçmedikçe rahat uyumayacaktır. Güzel bir yüz onu görevinden alıkoyamazdı.

Isabel, MacLeod reisiyle nişanlanmıştır. Bu nişana kral iki klan arasında ki iki yıl süren uzun ve zor olan kan davasını bitirmek üzere aracı olmuştur. Isabel'in klanını kurtarmak için dayısı tarafından verilen gizli bir görevi vardır. Düşmanının kalbine girecek, uğruna geldiği şeyi bulduğunda nişanı bozacaktır. Klanına yardım edip kraliçe Anne'in nedimesi olarak saraya gidecektir. Yalnızca babası, abileri ve dayısı bu nişanın gerçek amacından haberdardır. Ona hiçbir zaman fazla ilgi göstermeyen babası istemiştir. Hiçbir zaman ailesi için önemli olmamıştır. Babasının yardımına muhtaç olması, böyle önemli bir görevin verilmesi onu heyecanlandırmıştır. Daha önce ailesini etkilemek için çok uğraşıp başaramayınca hemen kabul etmiştir. Ailesinin saygısını kazanıp değerli olduğunu kanıtlayacaktır. Erkeklerin üzerinde anlayamadığı tuhaf bir etkisi vardır. Ağızlarını açık bırakır, sürekli bakışları üzerinde olur. Etrafında akılsız gibi dolaşmayan tek genç erkekler abileridir. Sadece dış görünüşe önem verilmesinden sıkılmıştır. Dışında ki güzel kabuğun içine de bakılmasını, erdemlerini ve hatalarını görmek isteyebilecek birisiyle tanışmayı arzular. O kadar uzun zamandır ailesinin ilgisini çekmeye çalışmıştır ki en sonunda en az değer verdiği şey için ailesinin kendisine değer verdiğini görmek canını çok acıtır ama görevini tamamlamaya kararlıdır.
Rory'nin de palanlarından vazgeçmeye niyeti yoktur. İkisi de görevlerini yerine getirmek isterken karşı koyamadıkları duyguları ortaya çıkınca görev ve aşkları arasında mücadele etmek zorunda kalırlar.

İkiliye bayıldım yazar öyle güzel iki karakter ve aşk yaratmış ki sevmemek elde değiil.

geri ileri