İlk olarak olarak hanımlar beyler okumaya başlarken kitabı; elinizde, sağınızda, solunuzda iğneden baltaya ne varsa tehlikeli olabilecek hemen elinize alın.Zira kullanmak isteyebilirsiniz.Ben çoooook istedim.Bir insan 7sinde neyse 70şindede aynıdır derlerya...işte size bir örnek.Reed :/(kötü olan tüm sıfatları haketmiştir.)Neyse..bu yaratığa olan sinirimi okuyan bilir söylemeden geçemedim.
Yoruma geçersek...Yazarla tanışmam tavsiye üzerine oldu.Kitap beni çok şaşırttı.Ben hani o bilindik hikayeler vardırya..aptal, sakar şanssız ve kendisini rezil etmekten sadistçe zevk alır gibi davranan kadın karakter ve sert görünüşlü,kitabın altın çoçuğu erkek karakter bekliyordum.Öylede oldu ama bu karakterlerin birde bambaşka hikayeleri varki şaşıracaksınız.
Phoebe ailesine ve çevresindeki herkese kendisini şımarık, asi, vurdumduymaz biri olarak tanıtmıştır.Dan ise agresif mizaçlı,sert karakterli bir erkektir.Onların benzer özellikleride geçmişte yaşadıklarını farklı şekillerde olsada davranışlarının arkasına saklamalarıdır...
Phoebe babasının cenazesi için 18 yaşında terk ettiği evine geri dönmüştür.Babasının kendisini mirasından mahrum bırakacağını düşünürken birden kendisini hiç istemediği bir pozisyonda bulur.Bir futbol takımının sahibi!
Ve maceralar başlar..
Dan bun takımın kaptanıdır ve bu umursamaz kıza haddini bildirmek istemektedir.
Phoebe ise babasının öldükten sonra bile kendisini yönetmeye çalışmasına izin vermeyecektir.
Tabi bu Dan ve takıma bağlanmadan önceki düşüneleriydi..
Kitap yer yer eğlenceli,komik ve yürek burkarcasına duygusaldı.
Bu şekilde bir hikaye beklemiyordum.Ama etkilendiğimi belirtmeliyim.
Özellikle Phoebe çok üzüldüm.
Neyse güzel bir kitaptı..öneririm..
Aşk Kapıyı Çalınca 'yı daha sürükleyici bulduysam da bu da tatlı bir romantik komediydi.Keyif aldım
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve çok beğendim :) Phoebe için çok üzüldüm Ve onu belki yaşadıkları yüzünden çok ama çok sevdim . Dan her insanın (kadının) hayatında olmasını isteyeceği bir erkek . Reed ise tam bir pislik . Cinsellik açısından kesinlikle +18 hatta 20
Okurken yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. ve Koç Dan sen benim favori erkeklerim arasındasın adamım :D
İlk defa bir SEB kitabında darma duman oldum kıza çok çok
üzüldüm yazık baba da hayır yok kuzen pislik kardeş kendi dünyasında hor görülme acılar off canım benim
kesinlikle SEB kitapları tavsiye! :)
Susan Elizabeth Phillips kitaplarını karakterlerini sevdiriyor.Akıcı sürükleyici romanları var :)
Susan Elizabeth Phıllıps // Aşkta İlk Çeyrek
Yazarın adını çok uzun zamandır okuyor ve kitaplarını takip ediyordum…
Okuduğum ilk romanı olmasına ragmen stoğumda iki kitabı daha var ve ben iyiki stok yapmışım diyorum..
Kalemi bir çok yazara nazar oldukça iyi,kitaptaki karakterlerinde kusursuzuğa gittiği kadar fiziksel ve ruhsal kusurlarıda işlemiş..
Beni en çok da etkileyen bu oldu,bu kitabın içinde sevmediğim yada abartılı bulduğum karakter olmamasının dışında,kitabın tek fazlalığı,yazarın detay ve ayrıntıya fazla girmiş olduğudur.
Bazı yerler de bunu hissetmemek mümkün değil,ama şahsen benim okumama engel olmadı..
( her ne kadar basit iç çamaşırlarının kalitesi beni çok ilgilendirmesede nazar boncuğu diyelim (: )
Chicago Stars serisinin ilk kitabıydı okuduğum ve seri tam olarak “7” kitaptan oluşuyor…
1. Aşkta İlk Çeyrek
2. Kalbinde Bir Yer Aç
3. Nobody's Baby But Mine
4. Dream a Little Dream
5. This Heart of Mine
6. Match Me If You Can
7. Natural Born Charmer
Kısaca Chicago yıldızlarına start vermiş bulunuyorum ….
Phoebe Somerville babasının cenazesine katıldığında bıraktığı izlenim istediği bir şeydi. Artık babası göremesede ona bunu yaşattığı için büyük keyif aldığı her halinden belliydi.
Tek istediği cenazeye katılıp geldiği yere geri dönmekti,elbette babasının bıraktığı miras ile birlikte. Stars futbol takımı istediği kişinin olabilirdi,zira futboldan nefret etmek onun için çok kolaydı.
Hesaba katmadığı,babasının ölse bile Phoebe ile oynamaktan vazgeçmemesidir.
Phoebe’nin bu mirası almak için tek şartı yerine getirmesi gerekmektedir. Stars takımına şampiyonluğu yaşatmak,Phoebe için versace elbisesinden vazgeçmek kadar imkansızdır.
İşin içine,sinirli,asabi ve bir o kadarda kaba Koç Dan girince Phoebe için bu amaç çıkılmaz bir hal alır…
Konuya çok fazla değinmeden bu kadar anlatabilirim.. ama çok daha fazlası var,bunun garantisini de verebilirim.
Phoebe’nin uğur getirdiği için,maçın ilk çeyreğinde saha kenarında olması,giydiği kıyafetlerin Dan'ı çıldırtması ve sarı saçları yüzünden bıraktı izlenimi yüzümde tebessümle okudum.
Ve elbette Phoebe’nin geçmişinde kaçmasına neden olan sırrı öğrendiğimde Dan için yaptığı fedakarlığı kalbim burularak okudum…
İkinci kitap elimde mevcut,ama peş peşe seri okumaktan hoşlanmadığım için ilerleyen zamanlarda sizlerle paylaşmaktan zevk duyarım…
Tavsiye kısmım,yazar ile tanışmayanların bu seri ile işe başlamalarından yana,kitabı bahsettiğim kusuru dışında eğlenceli ve dialogu bol bir kitaptı….
SeRpiL..
Phobe ve Dan'in hikayesi serinin baslangici olmasi sebebiyle farkli ve eglenceli olur diye dusunmustum ama fazlasiyla dramatik ve ic bayici buldum. Ve tabi bitmek bilmeyen cinsel gondermeleri yuzunden de acayip derecede yilisik bir hikaye. Gerci yazar hos ve epey donanimli karakterler olusturmus ama oylece kalmis. Ikili arasinda iki esprili konusma ya da siradan romantik aktiviteler yazmamis. Bunlarin yerine kitapta bolca birbirinin uzerine atlamali kacmali kovalamacali seyler var ki bu biraz seviyeyi asagi cekmis gibiydi.
Bu kadar iyi olabileceğini tahmin edemediğim bi kitaptı. Uzun bi aradan sonra iyi bir aşk kitabı okumak istediğim için gözüm hep methini duyduğum bu yazara takılıyodu. Ben de okumaya bu kitabıyla başladım. Yazarın kalemi, karakterlere yansıttığı mizaç ve diyaloglar o kadar iyi ve keyif vericiydi ki kitabı okurken çok zevk aldım. Yazar her türlü övgüyü hak ediyor
Girdiğim birçok sitede SEP, okuyucular tarafından fazlasıyla övülen ve kaleminden memnun olunan bir yazar. Ben de merak ettim bu yazarı ve Aşkta İlk Çeyrek kitabını okumaya başladım başlamasına ama başlamamla bitirmem bir oldu benim için.
Ben ne yazık ki kitap için olumlu hiçbir şey söylemeyeceğim. Bir kere yazar fazlaca detaya girmiş. Her satırda karakterlerden çok kendi düşüncelerini belirtmiş. Kalemini hiç akıcı bulmadım anca 50-60 sayfa katlanabildim ve bu durum bir kitapta ilk kez başıma geldi. Ayrıca ben yazarda esprili anlatım da görmedim. Karakterleri geçmişte her ne kadar kötü şeyler yaşamış, bu yaşadıkları yüzünden olduklarından farklı biri gibi davranmaya çalışsalar da hiç mi hiç sevilesi değil. Hepsine ayrı bir gıcık kaptım hepsi ayrı bir uyuz. Ve ben bu düşüncelerimi bu kitap için söylemiyorum. Diğer kitaplarına da göz gezdirdim ve yazdıklarımın büyük çoğunluğunu görmüş oldum.
Kısaca ben bu yazarı tavsiye etmiyorum.
Phoebe Somerville'nin şov kızı olan annesi ölmüştür. Hep annesinin yaşayıp babasının esirgediği sevgiyi vermesini istemiştir.Kuzeninin acımasız zorbalıkları ve babasının hor görmeleri ile büyümüştür.On sekiz yaşında bir futbol oyuncusu kendisine tecavüz etmiş babası ise ona inanmamıştır. Phoebe'de ertesi gün evden kaçmıştır. Kendisinden kırk yaş büyük İspanyol bir ressam ile ilişkisi başlamıştır. Sevgilisi düzünelerce soyut nü tablosunu yapmıştır. Tablolar dünyanın dört bir yanındaki müzelerin duvarlarını süsler. Tam bir sarışın bomba vücudu vardır. Dış görünüşü dışında herhangi bir şeyle nadiren değerlendirilen kadınlardandır. Babası yıllarca tehdit ve eve dönüş emirleri vermiştir. İlk çıplak pozunda da mirastan men edilmiştir. Babası yıllarca yaptığı hiçbir şeyi onaylamamıştır.Tek başarısızlığının kendisi olduğunu söylemiştir. Phoebe babasının sevgisini kazanmayı bir türlü becerememiş ve çabalamaktan vazgeçmiştir. Hep işe yaramaz olduğunu söyleyen babası şimdi ölmüştür. Evden kaçtıktan sonra Şikago'ya ilk kez babasının cenazesi için döner. Cenazeye de Fransız kanişi ve Macar sevgilisi ile gelir. Bir an önce gitmek istese de gidemez babası kendisine Cgicago Stars takımını miras bırakmıştır. Bu tecrübenin ona sorumluluk ve disiplin hakkında bir şeyler öğreteceğini düşünerek bırakmıştır. Mirası alabilmesi içinde takımı şampiyon yapmak zorundadır. Phoebe futboldan hiç anlamadığı gibi mirası da umursamaz. Dan Calebow çıkana kadar.
Dan Calebow Chicago Stars Amerikan Futbol Takımının baş koçudur. Beş yıl önce emekliliğe ayrılıp koçluğa geçene kadar Ulusal Futbol Liginin en şatafatlı ve tartışmalı oyun kurucularından biri olmuştur.Buz lakabı ile anılır. Mutsuz bir evlilikten sonra tek istediği bir aile kurabilmektir. Koçluğunun en parlak olduğu dönemde takımın yeni patronu sorumluluğu almayınca onu ikna etmek kendisine düşer. Sonunda Phoebe işin başına geçtiğinde birbirlerinden etkilenecekleri hesaba katmadıkları tek şeydir.
Phoebe dışarıdan bakıldığında güzel,şık giyinen,özgür bir kadın gibi görünse de aslında korkuları olan,sevmeye sevilmeye aç biridir. Futbol hakkında hiçbir bilgisi yokken, insanlar onu küçümserken o elinden geleni yapıp takımın başına geçer. Başarılı olduğu gibi aşkını da bulur.
Kitabı çok sevdim o kadar güzel,akıcı bir kitap ki nasıl bitti anlamadım. Eğlenerek,severek okuduğum bir kitap oldu.