Kristin Hannah konu olarak belli bir çerçevede yazar. Aile-Dram türünün başarılı bir temsilcisidir ve aile/dostluk ilişkilerini ele alır. Ancak bu güne kadar devam kitabı yazmayan yazar sevilen kitabı Ateşböceği Yolu'nun devamını getirdi. İlk kitapta ömür boyu dost olan (bana göre öyle olmasa da) Tully&Kate'in hikayesi anlatılıyordu. Kitap aslında Kate'i odak almış, onun hayatına daha fazla yer vermişti. Kate'in perspektifindendi daha çok olaylar. Onun yaşadıklarına, hayatının gidişatına daha fazla şahit olduk. Bu kitapta ise daha çok öncesinde onun tarafından bakamadığımız Tully'i ele aldık."Tully ve Kate. Neredeyse 30 yıldır birbirlerinin en iyi arkadaşlarıydı ve Tully olmasa Johnny hayatının aşkını bulamayacaktı."
Ateşböceği Yolu'nda akılda kalan çokça soru işareti vardı. Yazarın devam kitabı yazma ihtiyacını, okurken daha iyi anladım. İlk kitapta Tully'nin tarafında kalan boşluklar doldurulmuştu. -Gerçi ben yine sinir oluyorum kendisine o ayrı -
Ben kitap boyu da bu yarım kalanları toplamaya odaklandım.
Marah'ın peşinde sürüklenmek ilgi çekiciydi... Yine gençliğin dönemsel idollerine göz attık... Ve daha bir sürü şeye.
Ve ilk kitabın belki de en merak ettiğim yarımlığı, Tully'nin annesi Cloud'ın hikayesi...
http://benherneysemo.blogspot.com/2013/12/atesboceginin-sarks-kristin-hannah.html
Yorumum için;
http://kalemimden-yazilar.blogspot.com/2013/11/kitap-yorumu-atesboceginin-sarks.html
,Kate 'in ölümünden sonra ailenin dağılması toparlanma sürecinde yaşanan duygusal anlar yüreğe dokunmaya devam ediyor Kristin Hannah severlerin yoruma ihtiyacı yok.Kitap çıkar çıkmaz hemen akıp okumaya başladıklarına eminim.
Ben kristin hannah kitaplarını seviyor ve herkese tavsiye ediyorum .Keyifli okumalar :))
Kristin Hannah ile ilk tanışmamın bu kitap olması biraz hayalkırıklığı yarattı açıkçası. Kitabı bayık ve gereksiz yere uzatılmış buldum. Hikayenin başını bilmediğim için karakterleri yeterince içselleştirememiş olabilirim, ama aynı olaylar kesinlikle 200 sayfa daha kısa bir romanda aynı etkileyicilikle anlatılabilirdi.
güzel ve yormayan bir kitap.. yalnız aralıklarla da olsa kitabın genelindeki depresif ruh hali sıkılmama sebep oldu.
Ateşböceği yolu kadar olmasa da beğendim.Kristin Hannah her kitabında insanlara 4 mevsimi yaşatıyor ...
Ateşböceği Yolu kadar da olmasa gayet güzel bir kitaptı. Fakat en başta okumak için kendimi zorladım. Kate'in olayından sonra sanki karakterle beraber sarsıldım. Ama bu kitabın mutlu son olması beni de mutlu etti. Hayatım boyunca Tully&Kate dostluğunu unutabileceğimi sanmıyorum...
Çok etkileyiciydi. Ateşböceği yolunda suçladığınız kişilerin hayatını öğrendiğinizde onlara da hak vereceksiniz. Mutlaka okumalısınız.
ilk kitabını severek okumuş ama sonunu bir türlü hazmedememiştim.her şey öylece ortalıkta kalmış bırakılmış gibiydi.ikinci kitabını görünce sevinçle hemen almıştım.ama ne yalan söyleyeyim kendimi bitirmek için zorlar bir halde buldum.ama yinede iyi ki okumuşum diyorum.çünkü eğer okumasaydım aklımda hep ilk kitaptaki son kalacak ve bu da beni huzursuz edecekti.
İyi ki bu kitabı yazmışsın Kris, gerçekten merak etmiştim neler olduğunu. En çok da Tully'nin annesinin hikayesini öğrenmek beni mutlu etti. Kitabımızda her bir karakterin ağzından gelişmeleri okuyoruz. Biraz kasvetliydi ama keyfinizi kaçıracağı kesin!
Ateşböceği Yolu'nu ilk bitirdiğimde sonunda ağlamış ve kafamda bir sürü cevapsız soru vardı.
Zaten o sorularda kitap da kendini gösteriyordu.
Bu Ateşböceğinin Şarkısı ile o cevapsız kalan sorular cevaplandı.
Tüm o ölümle gelişen olaylar, kaza ve Dorothy'nin o can alici hayat hikayesi...
Çok sarsıtıcı bir hikayeydi.
Marah...
Onun yaşadıkları da farklıydı.
Annesinden sonraki yaşamında heleki...
Kate'in ikiz erkek çocukları en sevgi pitirciklarimdı.
Lucas&Wills
Lucas en sevdiğim..
Johnny, Kate'den sonraki hayatı, daha iyi bir baba olma çabası, iş hayatı.. ve Kate'i olan aşkı..
Tully ve anneside artık güzel bir hayat bekliyor onca zorlukların ardından...
Ama sonu kesinlikle güzel bitti.
İyi bir son.
Kristin Hannah'in okuduğum bu ikili kitabından sonra diğerlerini zamana bagli olarak okurum belki.. :)
Ama güzel bir yazar.. :)
Duyguları en yerinde hissettirdiği bir gerçek
Hiç bitmeyen dostluğu, aileyi ve affetmenin ne kadar önemli olduğunu anlatan -hatırlatan - etkileyici bir kitap...
Ateşböceği Yolu gibi kesinlikle okuyun diyebileceğim bir kitap değil. Açıkçası ben ilk başlarda okumakta zorlandım ama biraz sonra karakterler iyice ortaya çıkında havaya girebildim. Johnny'nin, Tully'nin ve Marah'ın başına gelenleri merak ediyorsanız okuyabilirsiniz ama okumasanız da bir şey eksik kalmaz. Benim gibi seri bitirme hastalığınız yoksa tabii.
İlk kitap kadar iyi olmadığını söylemek lazım. Ama tabi artık her şeyi öğreneceğimiz bir devam kitabı olması çok güzel. Keşke dili bu kadar basit olmasa diyorum bazen. Yazar duyguyu çok iyi bir şekilde verdiği için bu eksikliği biraz olsun kapatıyor. İlk kitabı okuyan ve seven insanlara gönül rahatlığı ile tavsiye ederim.
Ağlamaya devam... bu sefer kitabın başında ağlamaya başladım... ilk kitapta hüzünlü bir son olduğu için, ikinci kitap sıkıcı olur mu acaba diye endişe ettim ama güzeldi yine...
mutlu son nedir? bunu çok güzel anlatmış kimilerine göre sonsuzluk kimilerine göre sevdiklerinin mutluluğu....okuyun derim ama dediğim gibi son beni tatmin etmedi herkesin mutlu olduğu beni yormayan kitapları seviyorum bu kitap beni yordu...
Ateşböceği serisi hakkında yorumum;
http://gokichik.blogspot.com/2014/06/kristin-hannah-atesbocegi-serisi.html
Okurken beni büyüleyen bu kitap okumayı bititdikten uzun süre sonra da etkisini hissettiriyor. Hayatım boyunca unutmayacağım mükemmel bir romandı. Harika bir dostluk, annelik, hayatın karşımıza çıkardığı zorluklar, hatalar, pişmanlıklar, kahkahalar ve gözyaşları... Kimse hayatın gerçeklerini Kristin Hannah kadar mükemmel işleyemezdi.
İlk kitabi okuyali cok oldugundan neden bahsettigiyle ilgili cok birsey hatirlayamadim acikcasi. Ama bu kitabin icerdigi asiri dram benim icimi baydi. Yazar felaket uzerine felaket yazmis, yetmemis dibini filan siyirmis neredeyse. Genelde hep ayni tema uzerinde ilerlemesiyle biliniyor yazar zaten ama bu kadari bana fazla geldi.