Emine, omzundan tuttuğu gibi kendisini küvete batırmaya çalışan katile çaresizce karşı koymaya, direnmeye çalışıyordu. Elinden geldiğince onu ittiriyor, tekmeliyordu. Ama küvetin içinde olması hareketlerini ve kendini savunmasını da kısıtlıyordu. Var gücüyle karşı koymasına rağmen, katilin gücü karşısında direnci yavaş yavaş kırılmaya başlamıştı. Küvetin içine zorla batırılmasına ve o kuvvetli ellerinin baskısına rağmen, suyun içindeki başını zorlukla da olsa dışarı çıkarıp nefes almaya çalışıyordu. Omuzlarındaki baskı o kadar kuvvetliydi ki, artık başını çıkarmaya yetecek gücü kalmadığından, su yavaş yavaş ciğerlerine dolmaya başlamıştı. Her çırpınışı daha çok batmasına ve su yutmasına neden oluyordu. Ciğerlerine hızla dolan ve kendisine büyük acı veren suyun yarattığı baskıya daha fazla direnemedi. Kendisini saran ve üzerine çöken karanlığın kollarına çaresizce kayıp gitti.
Emine, omzundan tuttuğu gibi kendisini küvete batırmaya çalışan katile çaresizce karşı koymaya, direnmeye çalışıyordu. Elinden geldiğince onu ittiriyor, tekmeliyordu. Ama küvetin içinde olması hareketlerini ve kendini savunmasını da kısıtlıyordu. Var... tümünü göster
Emine, omzundan tuttuğu gibi kendisini küvete batırmaya çalışan katile çaresizce karşı koymaya, direnmeye çalışıyordu. Elinden geldiğince onu ittiriyor, tekmeliyordu. Ama küvetin içinde olması hareketlerini ve kendini savunmasını da kısıtlıyordu. Var gücüyle karşı koymasına rağmen, katilin gücü karşısında direnci yavaş yavaş kırılmaya başlamıştı. Küvetin içine zorla batırılmasına ve o kuvvetli ellerinin baskısına rağmen, suyun içindeki başını zorlukla da olsa dışarı çıkarıp nefes almaya çalışıyordu. Omuzlarındaki baskı o kadar kuvvetliydi ki, artık başını çıkarmaya yetecek gücü kalmadığından, su yavaş yavaş ciğerlerine dolmaya başlamıştı. Her çırpınışı daha çok batmasına ve su yutmasına neden oluyordu. Ciğerlerine hızla dolan ve kendisine büyük acı veren suyun yarattığı baskıya daha fazla direnemedi. Kendisini saran ve üzerine çöken karanlığın kollarına çaresizce kayıp gitti.
Emine, omzundan tuttuğu gibi kendisini küvete batırmaya çalışan katile çaresizce karşı koymaya, direnmeye çalışıyordu. Elinden geldiğince onu ittiriyor, tekmeliyordu. Ama küvetin içinde olması hareketlerini ve kendini savunmasını da kısıtlıyordu. Var... tümünü göster
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum…"
Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı…
Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsed... tümünü göster